Selülit, vücudun bazı bölgelerinde ortaya çıkan, portakal kabuğu görünümündeki bir estetik sorunudur.Selülit, bir hastalık olmamasına rağmen insan psikolojisini etkileyerek hastalık sebebi olabilir.
Zayıf bayanlarda da görülebilir, ağrılı olabilir, tedavi edilmeden kendiliğinden geçmez.
Proteinli gıdalar ile diyet uygulaması selülitlerden kurtulmanın en etken yoludur.Bol su içme ödem oluşumunu engellediği gibi selülitle savaşabilmenin başlangıcıdır.
Çağımızdaki dengesiz beslenme halleri, fastfood yiyecekler, asitli(özellikle kola) içecekler selülit oluşmasının asıl sebepleridir.
Selülit, doğuştan oluşan bir estetik sorunu değildir.Kişilerde erişkinlik dönemlerinde oluşmaya başlar.Sürekli kilo alıp veren, oturarak çalışan insanlarda selülit % 70 daha fazla görülmektedir.
Selülitten korunmak için, asitli içeceklerin tüketimini abartmamaya dikkat etmeliyiz.Deriyi güzelleştiren, yenileyen A ve E vitaminlerini almaya özen gösteriniz.Derinin kan ile beslenmesini sağlamak, selülit oluşumunu engeller, vücudunuza uygulayacağınız masaj deriyi besleyecektir.
Ayrıca selülitli bölgeye "Papatya çayı" ile uygulayacağınız masaj da etkili olacaktır.
Son zamanlarda ozonlo yağ ve ozonlu kremler de selülit tedavisinde tıp alanında kullanılmaktadır.(BURADA ozonlu yağlardan bahsetmiştim)
Selülit görüntü olarak, insan psikolojisini de bozar muhakkak.Selülitle ilgili bir sıkıntım olmadı bunu da, fast food yemek yememeye, asitli yiyeceklerden uzak durmama borçlu olduğumu düşünüyorum.Bunun dışında bahsettiğim gibi papatya çayı, defne yaprağı ile düzenli olarak cilt temizliği ve masaj yapıyorum.Yüz temizleme jeli olarak marka birşey kullanmıyorum, aktarcıya gidip bitkileri alarak onları sıcak su ile demleyerek cilt temizliğimi yapıyorum."Lokman Hekim'in Şifalı Bitkiler Kitabı" var, o kitaptan alabilirseniz içinde bitkilerin mucizevi etkilerinden bahsediyor.Tabi her bitki her duruma iyi gelmiyor, yanlış birşey yapmamak için, önce bilgi sahibi, sonra fikir sahibi olmak gerek.
Selülitlerin vücuttan yok olması kısa bir dönemde gerçekleşmiyor.Bugün vücudumuzda selülit yok diye bu yarın da olmayacağı anlamına gelmez.Tıp alanında hastalık olarak tanılmanmadığı halde, oluştuğu yerde ağrı yapabildiği için ben hastalık görüyorum, genelde bayanlarda bakımsızlıktan ve çoğunlukla doğumdan sonra gözlemlediğimiz bir durum.
KORUNMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?
Hergün en az 30 dakika yürüyoruz,
Mümkünse haftada 2 kez bisiklet sürüyoruz,
Bitki çaylarını demleyip suyu ile vücudumuza masaj yapıyoruz,
Proteinli gıdalar ile besleniyoruz,
Hamur işlerini uyumaya yakın vakitlerde yemiyoruz,
Atardamarlarda bozulmaya neden olan sigara dan uzak duruyoruz.
İlerleyen durumlarda uzman birisinden yardım alıyoruz.
Ve selülit'i giriş-gelişme-sonuç bölümleri olmadan, vücudumuzdan defediyoruz.
Selülitle savaşta en önemli nokta erken başlamaktır.
(Konuyu hazırlamama yardımcı olan, Prof. Dr. Gülcan BAKAR' a Teşekkür Ederim)
Neşe Tuana
0 yorum:
Yorum Gönder