15 Şubat 2010 Pazartesi

MİGREN İÇİN ŞİFALI BİTKİ



MİGREN
ÖKSE OTU DEMLENİR VE 3 AY BOYUNCA HER GÜN 2 BARDAK İÇİLİR.
VE COK ŞİFALIDIR.
Ökseotu (Viscum album L.), yöresel olarak, çekem, , purç, gökçe, gevele, güvelek ve gövelek adlarıyla tanınır. Saçak köklerinin yardımıyla yapraklı ağaçlarda (elma, armut, söğüt, kavak), çam ve köknar gibi yumuşak odunlu ağaçlarda asalak (parazit) olarak yaşayan, hayatımızdan ayrı düşünemeyeceğimiz bu bitkiyi kim tanımaz ki! Kendisini barındıran ağacın yüksek dallarının üstünde yuvarlak bir top biçiminde yetişir. Her zaman yeşil olan yaprakları deriyi andırır ve sarımsı yeşildir. Kışın kelebek kanatlarını andıran yapraklarını dökmez. Meyveler bezelye veya nohut büyüklüğünde, parlak, beyaz renkli ve cama benzer, içi kaygan ve yapışkandır. Bu beyaz yapışkan madde insanlar için zehirlidir.Ama onları iştahla yiyen kuşlara hiçbir zararı dokunmaz. Kuşlar, bitkinin yapışkan tohumunu gagalarına alıp dallara sürterek veya kursaklarında yumuşattıkları meyve çekirdeklerini dalların üstüne dışkılayarak yeni bitkilerin kök salmasını sağlarlar. Bu tohum ne suyun içinde, ne toprakta ne de başka bir ortamda filizlenemediği (kök salamadığı) için, bitki ancak bu şekilde üreyebiliyor. Ökseotu bu şekilde çoğalmayı kuşlara borçlu olduğu halde, bazı yörelerde aynı yapışkan madde kuşlar için tuzak olmaktadır . Bu yapışkan madde çubuklar üzerine sürülmekte ve küçük kuşları yakalamak için "ökse" olarak kullanılmaktadır. Bitki rezin, saponinler, organik asitler, alkaloitler, viscotoxin, acetylcholin, lectine, inosit ve müsilaj taşımaktadır. Çok eski çağlardan beri şifalı özelliği bilinir.

Eski Kelt rahipleri, her hastalığı iyi edebilecek bir bitki olarak tanırlar ve törenler eşliğinde altın bıçaklarla ağaçtan keserlerdi onu.Eski halk hekimleri bitkiyi, epilepsiye (sara) karşı en iyi ilaç olarak bilirlerdi. Bu çok eski tedavi biçimini, Dr. Bohn da kabulleniyor ve günümüzde ökseotunu, kronik kramplara ve histeri krizlerine karşı öneriyor. İnce kıyılarak gölgede kurutulan yapraklar ve küçük saplar, yalnızca ekim başından aralık ortasına kadar ve mart-nisan aylarında toplanır. Bu zamanın dışında şifalı güce sahip değildir. Toplama konusunda bir uyarı daha: Mart ve nisan aylarında bitki daha meyve vermemiştir. Bu durumda, yapışkan meyvelerle uğraşmak gerekmeyeceği için, yaprak ve sapları mart- nisan aylarında toplamak daha kolay olur. Bana (M.Treben) pek çok kereler, zehirli bir bitki olduğu halde ökseotunu neden böylesine övdüğümü sordular. Ökseotu, yani yapraklar ve saplar hiçbir biçimde zehirli değildir, ama meyveleri, ağız yoluyla kullanılırsa zehirlidir! İçyağı ile karıştırılarak merhem haline getirildiğinde, donuklarda,dıştan başarıyla kullanılır. Tanıdığım bir kadın, uzun yıllardır, donuk bir buruna sahipti. Mosmor burnuyla kışın sokağa çıkmaya cesaret edemiyordu artık. Her geçen yıl şikayetleri de gitgide artıyordu. Ona, taze ökseotu meyvesinin lapasını geceleyin burnuna sürmesini önerdim. Belki inanılamayacak gibi gelebilir, ama yalnızca birkaç gün içinde kadının burnu iyileşti. Ökseotu, salgı sistemini en iyi biçimde etkileyebildiği için, yetkin bir metabolizma etkileyici bitki olma özelliğine de sahiptir. Aynı zamanda pankreas üzerindeki etkisi öyle büyüktür ki, ara verilmeden sürdürülen çay kürü sayesinde, şeker hastalığının oluşmasına yol açan dengesizlikler ortadan kalkıyor. Özellikle metabolizma hastaları, 6 ay boyunca ökseotu çayı içmeyi denemelidirler. Hormon dengesinin bozuk olduğu hallerde bitki çok başarılı olur. Bu durumlarda, günde en azından 2 bardak çay, sabahları ve akşamları olmak üzere içilmelidir. Atar damar sertliğinde ökseotu çok etkilidir . Kalp krizine karşı da önerilecek bir şifalı bitkidir ve önceden, aksatmadan bitki çayı içildiğinde, bu tür bir problemle hiçbir zaman karşılaşılmaz. Eğer bir kalp krizi atlatılmışsa, 6 hafta boyunca günde 3 bardak, 3 hafta boyunca günde 2 bardak ve 2 hafta boyunca günde 1 bardak bitki çayı içilmelidir. Ama bu kürün uygulanışı, ilk bardak kahvaltıdan önce ve sonra, ikinci bardak öğle yemeğinden önce ve sonra, olmak üzere, hep yarım bardak olarak içilmelidir. Bitki çayı, kan durdurucu olarak da kullanılır. Soğuk olarak buruna çekildiğinde, burun kanamasını durdurur. Çay olarak içildiğinde, akciğer kanamsını ve tifo veya dizanteri sonrası karşılaşılan, bağırsak kanamalarını durdurur.Ökseotu, en etkili kalp ve kan dolaşımı ilacı olarak belirtilebilir. Bitkide, bünye düzenini normalleştiren maddeler bulunduğu için, inanılamayacak bir olay gerçekleşiyor ve yüksek tansiyon aşağı çekilirken, alçak tansiyon da yükseltiliyor. Böylece, rahatsız olan kalp rahatlıyor ve görevini rahatça yapabilecek bir ortam oluşur. Kanın kafaya basıncı, kulakların uğuldaması ve görme bozuklukları biçiminde kendini gösteren anormal kan basıncı (yüksek tansiyon) halleri de düzene girer. Kişinin pek çok görevi üstlenmek zorunda olduğu günümüzün hızlı yaşam biçiminde, insanlığın bu tür yardımcılara gerçekten ihtiyacı var.

Elime (M.Treben) geçen mektuplarda, yüksek tansiyonu ağır kan dolaşımı bozuklukları, halsizlik, kalp düzensizlikleri, ayrıca kalpte ritim bozukluklarında, baş dönmesinde ve çalışmaya karşı isteksizlik hallerinde, ökseotu sayesinde her şeyin normale döndüğü belirtiliyor. Kendilerini çok iyi hissetmeye başladıklarını ve işlerini zevkle yaptıklarını anlatıyorlar. Günde 2-3 bardak bitki çayını yudumlayarak içtiğinizde, sizin kalbiniz ve kan dolaşımınız da normale dönecek ve çalışma gücünüzü tam anlamıyla kazanabileceksiniz. Ne olursa olsun, yılda bir kere 6 hafta süreli bir ökseotu çay kürü uygulanmalıdır. Kan dolaşımı ve tansiyon, bu 6 hafta içinde normale dönecektir. Bu durumun değişmemesini sağlamak için, yıl boyunca, bir bardak bitki çayı sabahları içilmelidir. Mainz civarından bir bey, yıllardır alçak tansiyon hastalığı çekiyor ve bazı günler durumu öylesine zorlaşıyordu ki, işini bile tam olarak yapamıyordu. Çok doktor dolaştığı halde, derdine bir çare bulamamıştı. Ökseotunun, alçak ve yüksek tansiyona karşı kullanabileceğini söylediğimde, bu hasta adam bana (M.Treben) inanmak istememişti. Rastlantı olarak nisan ayındaydık ve bitki şifalı özelliklerine sahipti. Birkaç ay sonra, yakınlardaki bir kasabadaki konferansta, ön sıralarda oturduğunu gördüğüm bu kişi, bir zamanlar çok alçak olan tansiyonun ökseotu çayı sayesinde tam anlamı ile normalleştiğini dinleyicilere anlattı. Kadınlar da ökseotu çayı içmelidirler! Normale dönen tansiyon sayesinde, dölyatağı (rahim) ve adet görme düzensizlikleri önlenmiş olur. Özellikle aşırı olan adet kanamaları ve loğusalık kanamaları böylece kontrol altına alınmış olur. Menopoz döneminde, kalp çarpıntısı ve düzensizlikleri, duygu coşkunlukları, korku ve soluk alma zorluklarına karşı, birkaç ay boyunca bitki çayı içilmelidir. Böylece tüm bu rahatsızlıklar ve düzensizlikler sona erecek ve kişi, menopoz döneminde olduğunu duyumsamayacaktır bile. Taze bitki özsuyu, kadının kısırlığına da yardımcı olabilir. Taze Ökseotu sap ve yaprakları güzelce yıkanarak, ince kıyılır ve nemli durumdayken mikserde suyu sıkılır. Bu özsudan 25 damla, biraz suyun içinde, kahvaltıdan yarım saat önce ve yatmadan önce alınır. Birkaç yıl önce Londra’dan verilen bir habere göre (Referans1), birbirlerinden ayrı çalışan üç araştırma grubu tarafından yüksek tansiyonlarını kontrol altında tutabilmek için uzun yıllar boyunca tansiyon düşürücü ilaç kullanmış olan kadınlarda, 50 yaşından sonra göğüs kanseri görüldüğü saptanmış. Ökseotu bu konuda bize yardımcı olabildiğine göre, böyle bir riski göze almaya ne gerek var ki! Son zamanlarda, ökseotu, kanserden koruyucu ve kansere karşı etkili ilaçlarda kullanmaya başlandı. Deneyimler, şifalı bitkilerin her zaman nasıl temizleyici ve hastalıkları iyileştirici özelliklere sahip olduklarını kanıtlıyor.

Ökseotu meyvalarının yakı sakızı ile ezilmesi sonucu elde edilen karışım,Gaziantep, Urfa ve Van yöresinde yakı halinde romatizma ağrılarının giderilmesinde kullanılmaktadır. Ayrıca ezilmiş meyvalar çıban üzerine konarak; çıbanın açılması ve cerahatın dışarı çıkması sağlanır.

UYARILAR: Ökseotunun meyveleri insanlar için zehirlidir ve kesinlikle içten (dahilen) kullanılmamalıdır.

Kullanım Biçimleri:

Çay hazırlamak: Ökseotu çayı yalnızca soğuk suda hazırlanır! İnce kıyılmış yarım tatlı kaşığı bitki (yaprak ve sap), orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suda gece boyunca bekletilir, sabahleyin hafifçe ısıtılır ve süzülür. Çay gün boyuna yayılarak yemeklerden önce ve yemek aralarında yudumlanarak yavaş yavaş içilir. Eğer gün boyunca fazlaca içilmesi gerekiyorsa, hazırlanan çay bir termosta saklanabilir.

Taze Bitki Özsuyu: Taze yapraklar ve ilk saplar yıkanır ve nemliyken mikserde sıkılır.
ALINTI

Benzer Yazılar



0 yorum:

Yorum Gönder