30 Kasım 2010 Salı

dante snake (dantesnake) , page 2 - Identi.ca http://identi.ca/dantesnake?page=2
[ ... ]

dante snake (dantesnake) , page 3 - Identi.ca http://identi.ca/dantesnake?page=3
[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

dante's Site - ŞEMS ASLAN NOHUT KREMİ VE NOHUT PUDRASI http://www.saglikbilgini.com http://saglikbilgini.multiply.com/journal/item/2017
[ ... ]

Genel zaman çizgisi - dantesnake http://dantesnake.status.net/
[ ... ]

Public timeline, page 2 - dantesnake http://dantesnake.status.net/?page=2
[ ... ]

[ ... ]

dante's Site - Mutlak göz hekimine başvurulması gereken durumlar nelerdir ? http:/ http://saglikbilgini.multiply.com/journal/item/2010
[ ... ]

@ Dantelorgum' yeni | dantel orgum http://dantelorgum.wloger.com/tag/dantelorgum/
[ ... ]

@ “(Derya Baykalın El işi Ürünlerini Sattığı Orjinal Sitesi Pasajı)” Google Ocak 31st, 2010' yeni 2011 | Genel dantel orgum http://dantelorgum.wloger.com/2010/04/25/derya-baykalin-el-isi-urunlerini-sattigi-orjinal-sitesi-pasaji-google-ocak-31st-2010/
[ ... ]

Sağlık Haberleri | Güncel Sağlık Haberleri | http://oyaorgu.tumblr.com/
[ ... ]

Sağlık Haberleri | Güncel Sağlık Haberleri | http://oyaorgu.tumblr.com/page/2
[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

Ahmet Maranki kısırlık tedavisi: Kısırlık için şifalı bitkiler http://www.saglikbilgini.com/ahmet-maranki-kisirlik-tedavisi-kisirlik-icin-sifali-bitkiler.html
[ ... ]

İstenmeyen tüyler için Ahmet Maranki tüy dökücü krem tarifi http://www.saglikbilgini.com/istenmeyen-tuyler-icin-ahmet-maranki-tuy-dokucu-krem-tarifi.html
[ ... ]

[ ... ]

Ahmet Maranki’den saç dökülmesine karşı bitkisel tedavi yöntemleri http://www.saglikbilgini.com/ahmet-marankiden-sac-dokulmesine-karsi-bitkisel-tedavi-yontemleri.html
[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

29 Kasım 2010 Pazartesi

LOKMAN HEKİM DEN SAÇ DİPLERİNDEKİ YARA VE PUL PUL OLUP DÖKÜLMELE http://www.saglikbilgini.com/lokman-hekim-den-sac-diplerindeki-yara-ve-pul-pul-olup-dokulmele.html
[ ... ]

Mutlak göz hekimine başvurulması gereken durumlar nelerdir ? http://www.saglikbilgini.com/mutlak-goz-hekimine-basvurulmasi-gereken-durumlar-nelerdir.html
[ ... ]

Kolesterole karşı 10 emir Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU Hürriyet http://www.saglikbilgini.com/kolesterole-karsi-10-emir-prof-dr-osman-muftuoglu-hurriyet.html
[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

ibrahim saraçoğlu-Yüksek tansiyon için nar suyu kürü http://www.saglikbilgini.com/ibrahim-saracoglu-yuksek-tansiyon-icin-nar-suyu-kuru.html
[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

AĞRI GİDERİCİ OLARAK KULLANILAN ŞİFALI YAĞLAR http://www.saglikbilgini.com/agri-giderici-olarak-kullanilan-sifali-yaglar.html
[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

28 Kasım 2010 Pazar

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

Sağlık Bakanlığı’nın Ödüllü Sigarayı Bırakma Kampanyası 2010 http://www.saglikbilgini.com/saglik-bakanliginin-odullu-sigarayi-birakma-kampanyasi-2010.html
[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlu’nun Zayıflatan Lahana Maydanoz Limon Kürü http://www.saglikbilgini.com/prof-dr-ibrahim-saracoglu%e2%80%99nun-zayiflatan-lahana-maydanoz-limon-kuru.html
[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

İbrahim Saraçoğlu Melisa Çayının Faydaları: Melisa Çayı Nasıl Demlenir? http://www.saglikbilgini.com/ibrahim-saracoglu-melisa-cayinin-faydalari-melisa-cayi-nasil-demlenir.html
[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

[ ... ]

27 Kasım 2010 Cumartesi

http://www.saglikbilgini.com/dr-ibrahim-saracoglundan-nohut-kuru-ve-lahana-kuru.html
Seda Sayanın Cuma günleri yayınlanan her programına konuk olarak katılan ve bizleri doğal beslenme ve doğada bulunan şifalı bitkiler hakkında bilgiler vere İbrahim Saraçoğlunun bu günkü konuları; Lahana ve nohut kürleri idi. Lahana kürü, Şejker ve tansiyon hastalarına bir umut, kanserden koruyucu bir mucize, Nohut kürü ise, Özellikle çocuk sahibi olmakta zorlanan erkekler için, sperm artırıcı özelliğe sahip. Kürlerimizi anlatöaya geçebiliriz artık.

SPERM ARTIRICI NOHUT KÜRÜ : 1/2 Lt suda 6-7 kaşık nohutu haşlayın. Sabah akşam 1′er bardak suyundan için. Bu kürü günlük olarak hazırlamanız gerekmektedir.
BEYAZ LAHANA KÜRÜ : 4–5 adet beyaz lahananın dış yapraklarını yıkayıp, kaynamakta olan yarım litre suya atılır ve hafif ateşte ağzı kapalı olarak 15 dakika kaynatın. Sabah ve akşam aç veya tok karına bir su bardağı içilir. Bu kür 21 gün uygulanacak bir kür. Yanlız her 7 günlük dönemler sonunda, 3 gün ara verilip, 4. gün yeniden başlanacak. Beyaz lahana kürü, hiper tansiyon, şeker hastalığı, bağırsak ve mide kanserine karşı koruyucu etkiye sahip bir kür. Ayrıca zayıflatıcı özelliği bulunan beyaz lahananın zayıflama kürünü daha önceki yazılarımızda yayınlamıştık.
[ ... ]

Untitled

http://www.saglikbilgini.com/dr-ibrahim-saracoglundan-nohut-kuru-ve-lahana-ku...
Seda Sayanın Cuma günleri yayınlanan her programına konuk olarak katılan ve bizleri doğal beslenme ve doğada bulunan şifalı bitkiler hakkında bilgiler vere İbrahim Saraçoğlunun bu günkü konuları; Lahana ve nohut kürleri idi. Lahana kürü, Şejker ve tansiyon hastalarına bir umut, kanserden koruyucu bir mucize, Nohut kürü ise, Özellikle çocuk sahibi olmakta zorlanan erkekler için, sperm artırıcı özelliğe sahip. Kürlerimizi anlatöaya geçebiliriz artık.

SPERM ARTIRICI NOHUT KÜRÜ : 1/2 Lt suda 6-7 kaşık nohutu haşlayın. Sabah akşam 1′er bardak suyundan için. Bu kürü günlük olarak hazırlamanız gerekmektedir.
BEYAZ LAHANA KÜRÜ : 4–5 adet beyaz lahananın dış yapraklarını yıkayıp, kaynamakta olan yarım litre suya atılır ve hafif ateşte ağzı kapalı olarak 15 dakika kaynatın. Sabah ve akşam aç veya tok karına bir su bardağı içilir. Bu kür 21 gün uygulanacak bir kür. Yanlız her 7 günlük dönemler sonunda, 3 gün ara verilip, 4. gün yeniden başlanacak. Beyaz lahana kürü, hiper tansiyon, şeker hastalığı, bağırsak ve mide kanserine karşı koruyucu etkiye sahip bir kür. Ayrıca zayıflatıcı özelliği bulunan beyaz lahananın zayıflama kürünü daha önceki yazılarımızda yayınlamıştık.

[ ... ]

http://www.saglikbilgini.com/kabizlik-ve-unutkanlik-iliskisi.html

unutkan%C4%B1k Kabızlık ve unutkanlık ilişkisiKronik kabızlık şikayeti olan kişilerde “unutkanlık” daha sık gözlenmekte.

Taze sıkılmış havuç suyu kürü uygulandığı zaman hem kabızlığın ortadan kalkmasında yardımcı olur hem de unutkanlığı önlemede mükemmel bir çözümdür.

Sinameki bitkisinin kronik kabızlık için kullanılması sakıncalıdır. Sinameki bırakıldığında kabızlık şikayeti daha şiddetli olarak tekrar eder.

Etiketler: Alzheimer (Unutkanlık), Kabızlık
[ ... ]

Untitled

http://www.saglikbilgini.com/kabizlik-ve-unutkanlik-iliskisi.html

unutkan%C4%B1k Kabızlık ve unutkanlık ilişkisiKronik kabızlık şikayeti olan kişilerde “unutkanlık” daha sık gözlenmekte.

Taze sıkılmış havuç suyu kürü uygulandığı zaman hem kabızlığın ortadan kalkmasında yardımcı olur hem de unutkanlığı önlemede mükemmel bir çözümdür.

Sinameki bitkisinin kronik kabızlık için kullanılması sakıncalıdır. Sinameki bırakıldığında kabızlık şikayeti daha şiddetli olarak tekrar eder.

Etiketler: Alzheimer (Unutkanlık), Kabızlık

[ ... ]

http://www.saglikbilgini.com/cikolata-diyeti.html
Günlük ortalama 1250 kalori alımını sağlayan bu diyeti uygulayarak 15 günde rahatlıkla
3-4 kilo verebilirsiniz. Diyetin uygulama süresi ise 3-4 hafta ile sınırlı.
* Diyabetliler ve böbrek rahatsızlığı olanlar bu diyeti uygulamamalı. Çünkü bu diyet karbonhidrat, fosfor, potasyum ve kalsiyum açısından oldukça zengin.

1. günü

Sabah: 200 ml yağsız diyet süt içine bir kaşık dolusu Corn Faleks ve
2 çay kaşığı bal. Şekersiz kahve veya çay.

Öğle: 70 gram sebzeli makarna (haşlanmış sebze, çok az zeytinyağı ve bir kaşık tuzsuz diyet kaşar peyniri ile pişirilmiş makarna), 200 gram haşlanmış kabak, 1 tane orta boy portakal
İkindi: Meyveli, çikolatalı diyet yoğurt veya bir kase çikolatalı puding.
Akşam: 130 gram haşlanmış tavuk göğsü, 150 gram marul, havuç ve kereviz salatası, 1 dilim kepek ekmeği.

2. günü

Sabah: 1 fincan sıcak çikolata, 5 tane kepekli diyet bisküvi veya 1 tane çikolatalı kruvazan ve bir fincan yağsız sütlü kahve
Öğle: 1 porsiyon çok az yağda pişmiş sebzeli pilav. Sebze olarak kabak, patlıcan, domates ve soğan kullanabilirsiniz. Ve 150 gram haşlanmış mantar.
İkindi: 2 küçük kivi.
Akşam: 130 gram yağsız ızgara balık, 1 dilim kepek ekmeği, 200 gram haşlanmış limonla tatlandırılmış enginar

3. günü

Sabah: 1 fincan yağsız diyet süt, 2 dilim tostlanmış kepek ekmeği, 2 tatlı kaşığı marmelat, şekersiz kahve veya çay.
Öğle: 80 gram yağsız tavada pişirilmiş dana bonfile, karışık salata ve 1 dilim kepek ekmeği
İkindi: 2 küçük kivi
Akşam: Az yağlı, az tuzlu beyaz peynirli ve kakaolu makarna, 150 gram haşlanmış ıspanak.

Kakaolu ve peynirli makarnanın tarifi:
Bir tencerede 30 gram rendelenmiş beyaz peyniri, iki çorba kaşığı yağsız sütü ve çok az miktar sıvıyağı ısıtın. Sos şeklinde bir karışım elde edince 2 tatlı kaşığı acı kakaoyu ilave edin. Daha önceden haşladığınız 70 gram makarnayı bu sosa ilave edip karıştırın.

4. günü

Sabah: 1 fincan yağsız diyet süt, 3 dilim tost edilmiş kepek ekmeği, her dilimin üzerine çok ince bir tabaka halinde bal.
Öğle: 60 gram sebzeli pilav
İkindi: Bir boy elma
Akşam: 150 gram kakaolu hindi göğsü, 1 tane orta boy domates
(haşlanmış veya fırında)

5. günü

Sabah: Limonlu çay ve 8 adet kepekli diyet bisküvi
Öğle: 70 gram makarna, 1 kase taze doğranmış ananas.
İkindi: 1 tane çikolatalı krep veya 1 fincan sıcak çikolata

Çikolatalı krep tarifi: Bir kaba 90 gram un ve 10 gram eritilmiş margarin koyun. 200 ml süt ve 1 yumurta ekleyip tahta kaşıkla iyice karıştırın.
Ocakta 15 cm çapında bir tavayı ısıtın. Çok az yağla yağlayın. Krep unundan iki kaşık alıp tavaya dökün ve tavaya yayın. İlk yüzü piştikten sonra ters çevirip diğer yüzünü de pişirin. Krebi bir tabağa alıp üzerine 20 gram eritilmiş çikolata gezdirin…

6. günü

Sabah: 1 kase yağsız diyet yoğurt, 2 çorba kaşığı yulaf, ve bir tatlı kaşığı bal. Şekersiz kahve veya çay.
Öğle: 60 gram domatesli pilav, 250 gram fırında karışık sebze yemeği.
İkindi: 1 tane orta boy elma
Akşam: 100 gram kakolu yoğurt sosunda tavuk göğsü, marul salatası,
bir dilim kepek ekmeği.

Kakaolu yoğurt sosunda tavuk tarifi: 100 gram tavuk göğsünü dilimleyin. Yarım çorba kaşığı zeytinyağında kavurun. İyice pişince hazırladığınız kakolu sosla karıştırın. Kakolu sos için yarım soğanı doğrayın. Yarım çorba kaşığı zeytinyağı ile kavurun. 1 çorba kaşığı un ve 1 su bardağı yağsız sütü ilave edip hızlı hızlı karıştırarak sos kıvamına getirin. Soslu miksere alın ve içine 1 tatlı kaşığı kakaoyu ekleyip karıştırın. Son olarak bir kase yağsız yoğurdu ekleyip tekrar ateşe alın. Sıcak tavuğun üzerine sıcak sos döküp servis yapın.

7. günü

Sabah: 1 kase yoğurt ve 1 çorba kaşığı Corn Flakse, 1 tatlı kaşığı bal.
Öğle: 140 gram yağsız kıyma ile yağılmış köfte, 100 gram haşlanmış sebze.
İkindi: 8 tane haşlanmış kestane.
Akşam: 1 tane peynirli pizza, 1 tane fırında çikolatalı armut.

Çikolatalı armut tarifi: Fırını 200 dereceye getirin. Orta boy olgun ama sert bir armudu soyun. 1 tatlı kaşığı toz şekeri 3 çorba kaşığı portakal suyunda eritin. Bu karışımı armuda dökün ve fırına yerleştirin. 25 – 30 dakika yumuşayıncaya kadar fırınlayın. 20 gram sütsüz çikolatayı eritip sıcak armudun üzerine dökün.

* Günlük ortalama 1250 kalori alımını sağlayan bu diyeti uygulayarak 15 günde rahatlıkla
3-4 kilo verebilirsiniz. Diyetin uygulama süresi ise 3-4 hafta ile sınırlı.
* Diyabetliler ve böbrek rahatsızlığı olanlar bu diyeti uygulamamalı. Çünkü bu diyet karbonhidrat, fosfor, potasyum ve kalsiyum açısından oldukça zengin.

1. günü

Sabah: 200 ml yağsız diyet süt içine bir kaşık dolusu Corn Faleks ve
2 çay kaşığı bal. Şekersiz kahve veya çay.

Öğle: 70 gram sebzeli makarna (haşlanmış sebze, çok az zeytinyağı ve bir kaşık tuzsuz diyet kaşar peyniri ile pişirilmiş makarna), 200 gram haşlanmış kabak, 1 tane orta boy portakal
İkindi: Meyveli, çikolatalı diyet yoğurt veya bir kase çikolatalı puding.
Akşam: 130 gram haşlanmış tavuk göğsü, 150 gram marul, havuç ve kereviz salatası, 1 dilim kepek ekmeği.

2. günü

Sabah: 1 fincan sıcak çikolata, 5 tane kepekli diyet bisküvi veya 1 tane çikolatalı kruvazan ve bir fincan yağsız sütlü kahve
Öğle: 1 porsiyon çok az yağda pişmiş sebzeli pilav. Sebze olarak kabak, patlıcan, domates ve soğan kullanabilirsiniz. Ve 150 gram haşlanmış mantar.
İkindi: 2 küçük kivi.
Akşam: 130 gram yağsız ızgara balık, 1 dilim kepek ekmeği, 200 gram haşlanmış limonla tatlandırılmış enginar

3. günü

Sabah: 1 fincan yağsız diyet süt, 2 dilim tostlanmış kepek ekmeği, 2 tatlı kaşığı marmelat, şekersiz kahve veya çay.
Öğle: 80 gram yağsız tavada pişirilmiş dana bonfile, karışık salata ve 1 dilim kepek ekmeği
İkindi: 2 küçük kivi
Akşam: Az yağlı, az tuzlu beyaz peynirli ve kakaolu makarna, 150 gram haşlanmış ıspanak.

Kakaolu ve peynirli makarnanın tarifi:
Bir tencerede 30 gram rendelenmiş beyaz peyniri, iki çorba kaşığı yağsız sütü ve çok az miktar sıvıyağı ısıtın. Sos şeklinde bir karışım elde edince 2 tatlı kaşığı acı kakaoyu ilave edin. Daha önceden haşladığınız 70 gram makarnayı bu sosa ilave edip karıştırın.

4. günü

Sabah: 1 fincan yağsız diyet süt, 3 dilim tost edilmiş kepek ekmeği, her dilimin üzerine çok ince bir tabaka halinde bal.
Öğle: 60 gram sebzeli pilav
İkindi: Bir boy elma
Akşam: 150 gram kakaolu hindi göğsü, 1 tane orta boy domates
(haşlanmış veya fırında)

5. günü

Sabah: Limonlu çay ve 8 adet kepekli diyet bisküvi
Öğle: 70 gram makarna, 1 kase taze doğranmış ananas.
İkindi: 1 tane çikolatalı krep veya 1 fincan sıcak çikolata

Çikolatalı krep tarifi: Bir kaba 90 gram un ve 10 gram eritilmiş margarin koyun. 200 ml süt ve 1 yumurta ekleyip tahta kaşıkla iyice karıştırın.
Ocakta 15 cm çapında bir tavayı ısıtın. Çok az yağla yağlayın. Krep unundan iki kaşık alıp tavaya dökün ve tavaya yayın. İlk yüzü piştikten sonra ters çevirip diğer yüzünü de pişirin. Krebi bir tabağa alıp üzerine 20 gram eritilmiş çikolata gezdirin…

6. günü

Sabah: 1 kase yağsız diyet yoğurt, 2 çorba kaşığı yulaf, ve bir tatlı kaşığı bal. Şekersiz kahve veya çay.
Öğle: 60 gram domatesli pilav, 250 gram fırında karışık sebze yemeği.
İkindi: 1 tane orta boy elma
Akşam: 100 gram kakolu yoğurt sosunda tavuk göğsü, marul salatası,
bir dilim kepek ekmeği.

Kakaolu yoğurt sosunda tavuk tarifi: 100 gram tavuk göğsünü dilimleyin. Yarım çorba kaşığı zeytinyağında kavurun. İyice pişince hazırladığınız kakolu sosla karıştırın. Kakolu sos için yarım soğanı doğrayın. Yarım çorba kaşığı zeytinyağı ile kavurun. 1 çorba kaşığı un ve 1 su bardağı yağsız sütü ilave edip hızlı hızlı karıştırarak sos kıvamına getirin. Soslu miksere alın ve içine 1 tatlı kaşığı kakaoyu ekleyip karıştırın. Son olarak bir kase yağsız yoğurdu ekleyip tekrar ateşe alın. Sıcak tavuğun üzerine sıcak sos döküp servis yapın.

7. günü

Sabah: 1 kase yoğurt ve 1 çorba kaşığı Corn Flakse, 1 tatlı kaşığı bal.
Öğle: 140 gram yağsız kıyma ile yağılmış köfte, 100 gram haşlanmış sebze.
İkindi: 8 tane haşlanmış kestane.
Akşam: 1 tane peynirli pizza, 1 tane fırında çikolatalı armut.

Çikolatalı armut tarifi: Fırını 200 dereceye getirin. Orta boy olgun ama sert bir armudu soyun. 1 tatlı kaşığı toz şekeri 3 çorba kaşığı portakal suyunda eritin. Bu karışımı armuda dökün ve fırına yerleştirin. 25 – 30 dakika yumuşayıncaya kadar fırınlayın. 20 gram sütsüz çikolatayı eritip sıcak armudun üzerine dökün.
[ ... ]

Untitled

http://www.saglikbilgini.com/cikolata-diyeti.html
Günlük ortalama 1250 kalori alımını sağlayan bu diyeti uygulayarak 15 günde rahatlıkla
3-4 kilo verebilirsiniz. Diyetin uygulama süresi ise 3-4 hafta ile sınırlı.
* Diyabetliler ve böbrek rahatsızlığı olanlar bu diyeti uygulamamalı. Çünkü bu diyet karbonhidrat, fosfor, potasyum ve kalsiyum açısından oldukça zengin.

1. günü

Sabah: 200 ml yağsız diyet süt içine bir kaşık dolusu Corn Faleks ve
2 çay kaşığı bal. Şekersiz kahve veya çay.

Öğle: 70 gram sebzeli makarna (haşlanmış sebze, çok az zeytinyağı ve bir kaşık tuzsuz diyet kaşar peyniri ile pişirilmiş makarna), 200 gram haşlanmış kabak, 1 tane orta boy portakal
İkindi: Meyveli, çikolatalı diyet yoğurt veya bir kase çikolatalı puding.
Akşam: 130 gram haşlanmış tavuk göğsü, 150 gram marul, havuç ve kereviz salatası, 1 dilim kepek ekmeği.

2. günü

Sabah: 1 fincan sıcak çikolata, 5 tane kepekli diyet bisküvi veya 1 tane çikolatalı kruvazan ve bir fincan yağsız sütlü kahve
Öğle: 1 porsiyon çok az yağda pişmiş sebzeli pilav. Sebze olarak kabak, patlıcan, domates ve soğan kullanabilirsiniz. Ve 150 gram haşlanmış mantar.
İkindi: 2 küçük kivi.
Akşam: 130 gram yağsız ızgara balık, 1 dilim kepek ekmeği, 200 gram haşlanmış limonla tatlandırılmış enginar

3. günü

Sabah: 1 fincan yağsız diyet süt, 2 dilim tostlanmış kepek ekmeği, 2 tatlı kaşığı marmelat, şekersiz kahve veya çay.
Öğle: 80 gram yağsız tavada pişirilmiş dana bonfile, karışık salata ve 1 dilim kepek ekmeği
İkindi: 2 küçük kivi
Akşam: Az yağlı, az tuzlu beyaz peynirli ve kakaolu makarna, 150 gram haşlanmış ıspanak.

Kakaolu ve peynirli makarnanın tarifi:
Bir tencerede 30 gram rendelenmiş beyaz peyniri, iki çorba kaşığı yağsız sütü ve çok az miktar sıvıyağı ısıtın. Sos şeklinde bir karışım elde edince 2 tatlı kaşığı acı kakaoyu ilave edin. Daha önceden haşladığınız 70 gram makarnayı bu sosa ilave edip karıştırın.

4. günü

Sabah: 1 fincan yağsız diyet süt, 3 dilim tost edilmiş kepek ekmeği, her dilimin üzerine çok ince bir tabaka halinde bal.
Öğle: 60 gram sebzeli pilav
İkindi: Bir boy elma
Akşam: 150 gram kakaolu hindi göğsü, 1 tane orta boy domates
(haşlanmış veya fırında)

5. günü

Sabah: Limonlu çay ve 8 adet kepekli diyet bisküvi
Öğle: 70 gram makarna, 1 kase taze doğranmış ananas.
İkindi: 1 tane çikolatalı krep veya 1 fincan sıcak çikolata

Çikolatalı krep tarifi: Bir kaba 90 gram un ve 10 gram eritilmiş margarin koyun. 200 ml süt ve 1 yumurta ekleyip tahta kaşıkla iyice karıştırın.
Ocakta 15 cm çapında bir tavayı ısıtın. Çok az yağla yağlayın. Krep unundan iki kaşık alıp tavaya dökün ve tavaya yayın. İlk yüzü piştikten sonra ters çevirip diğer yüzünü de pişirin. Krebi bir tabağa alıp üzerine 20 gram eritilmiş çikolata gezdirin…

6. günü

Sabah: 1 kase yağsız diyet yoğurt, 2 çorba kaşığı yulaf, ve bir tatlı kaşığı bal. Şekersiz kahve veya çay.
Öğle: 60 gram domatesli pilav, 250 gram fırında karışık sebze yemeği.
İkindi: 1 tane orta boy elma
Akşam: 100 gram kakolu yoğurt sosunda tavuk göğsü, marul salatası,
bir dilim kepek ekmeği.

Kakaolu yoğurt sosunda tavuk tarifi: 100 gram tavuk göğsünü dilimleyin. Yarım çorba kaşığı zeytinyağında kavurun. İyice pişince hazırladığınız kakolu sosla karıştırın. Kakolu sos için yarım soğanı doğrayın. Yarım çorba kaşığı zeytinyağı ile kavurun. 1 çorba kaşığı un ve 1 su bardağı yağsız sütü ilave edip hızlı hızlı karıştırarak sos kıvamına getirin. Soslu miksere alın ve içine 1 tatlı kaşığı kakaoyu ekleyip karıştırın. Son olarak bir kase yağsız yoğurdu ekleyip tekrar ateşe alın. Sıcak tavuğun üzerine sıcak sos döküp servis yapın.

7. günü

Sabah: 1 kase yoğurt ve 1 çorba kaşığı Corn Flakse, 1 tatlı kaşığı bal.
Öğle: 140 gram yağsız kıyma ile yağılmış köfte, 100 gram haşlanmış sebze.
İkindi: 8 tane haşlanmış kestane.
Akşam: 1 tane peynirli pizza, 1 tane fırında çikolatalı armut.

Çikolatalı armut tarifi: Fırını 200 dereceye getirin. Orta boy olgun ama sert bir armudu soyun. 1 tatlı kaşığı toz şekeri 3 çorba kaşığı portakal suyunda eritin. Bu karışımı armuda dökün ve fırına yerleştirin. 25 – 30 dakika yumuşayıncaya kadar fırınlayın. 20 gram sütsüz çikolatayı eritip sıcak armudun üzerine dökün.

* Günlük ortalama 1250 kalori alımını sağlayan bu diyeti uygulayarak 15 günde rahatlıkla
3-4 kilo verebilirsiniz. Diyetin uygulama süresi ise 3-4 hafta ile sınırlı.
* Diyabetliler ve böbrek rahatsızlığı olanlar bu diyeti uygulamamalı. Çünkü bu diyet karbonhidrat, fosfor, potasyum ve kalsiyum açısından oldukça zengin.

1. günü

Sabah: 200 ml yağsız diyet süt içine bir kaşık dolusu Corn Faleks ve
2 çay kaşığı bal. Şekersiz kahve veya çay.

Öğle: 70 gram sebzeli makarna (haşlanmış sebze, çok az zeytinyağı ve bir kaşık tuzsuz diyet kaşar peyniri ile pişirilmiş makarna), 200 gram haşlanmış kabak, 1 tane orta boy portakal
İkindi: Meyveli, çikolatalı diyet yoğurt veya bir kase çikolatalı puding.
Akşam: 130 gram haşlanmış tavuk göğsü, 150 gram marul, havuç ve kereviz salatası, 1 dilim kepek ekmeği.

2. günü

Sabah: 1 fincan sıcak çikolata, 5 tane kepekli diyet bisküvi veya 1 tane çikolatalı kruvazan ve bir fincan yağsız sütlü kahve
Öğle: 1 porsiyon çok az yağda pişmiş sebzeli pilav. Sebze olarak kabak, patlıcan, domates ve soğan kullanabilirsiniz. Ve 150 gram haşlanmış mantar.
İkindi: 2 küçük kivi.
Akşam: 130 gram yağsız ızgara balık, 1 dilim kepek ekmeği, 200 gram haşlanmış limonla tatlandırılmış enginar

3. günü

Sabah: 1 fincan yağsız diyet süt, 2 dilim tostlanmış kepek ekmeği, 2 tatlı kaşığı marmelat, şekersiz kahve veya çay.
Öğle: 80 gram yağsız tavada pişirilmiş dana bonfile, karışık salata ve 1 dilim kepek ekmeği
İkindi: 2 küçük kivi
Akşam: Az yağlı, az tuzlu beyaz peynirli ve kakaolu makarna, 150 gram haşlanmış ıspanak.

Kakaolu ve peynirli makarnanın tarifi:
Bir tencerede 30 gram rendelenmiş beyaz peyniri, iki çorba kaşığı yağsız sütü ve çok az miktar sıvıyağı ısıtın. Sos şeklinde bir karışım elde edince 2 tatlı kaşığı acı kakaoyu ilave edin. Daha önceden haşladığınız 70 gram makarnayı bu sosa ilave edip karıştırın.

4. günü

Sabah: 1 fincan yağsız diyet süt, 3 dilim tost edilmiş kepek ekmeği, her dilimin üzerine çok ince bir tabaka halinde bal.
Öğle: 60 gram sebzeli pilav
İkindi: Bir boy elma
Akşam: 150 gram kakaolu hindi göğsü, 1 tane orta boy domates
(haşlanmış veya fırında)

5. günü

Sabah: Limonlu çay ve 8 adet kepekli diyet bisküvi
Öğle: 70 gram makarna, 1 kase taze doğranmış ananas.
İkindi: 1 tane çikolatalı krep veya 1 fincan sıcak çikolata

Çikolatalı krep tarifi: Bir kaba 90 gram un ve 10 gram eritilmiş margarin koyun. 200 ml süt ve 1 yumurta ekleyip tahta kaşıkla iyice karıştırın.
Ocakta 15 cm çapında bir tavayı ısıtın. Çok az yağla yağlayın. Krep unundan iki kaşık alıp tavaya dökün ve tavaya yayın. İlk yüzü piştikten sonra ters çevirip diğer yüzünü de pişirin. Krebi bir tabağa alıp üzerine 20 gram eritilmiş çikolata gezdirin…

6. günü

Sabah: 1 kase yağsız diyet yoğurt, 2 çorba kaşığı yulaf, ve bir tatlı kaşığı bal. Şekersiz kahve veya çay.
Öğle: 60 gram domatesli pilav, 250 gram fırında karışık sebze yemeği.
İkindi: 1 tane orta boy elma
Akşam: 100 gram kakolu yoğurt sosunda tavuk göğsü, marul salatası,
bir dilim kepek ekmeği.

Kakaolu yoğurt sosunda tavuk tarifi: 100 gram tavuk göğsünü dilimleyin. Yarım çorba kaşığı zeytinyağında kavurun. İyice pişince hazırladığınız kakolu sosla karıştırın. Kakolu sos için yarım soğanı doğrayın. Yarım çorba kaşığı zeytinyağı ile kavurun. 1 çorba kaşığı un ve 1 su bardağı yağsız sütü ilave edip hızlı hızlı karıştırarak sos kıvamına getirin. Soslu miksere alın ve içine 1 tatlı kaşığı kakaoyu ekleyip karıştırın. Son olarak bir kase yağsız yoğurdu ekleyip tekrar ateşe alın. Sıcak tavuğun üzerine sıcak sos döküp servis yapın.

7. günü

Sabah: 1 kase yoğurt ve 1 çorba kaşığı Corn Flakse, 1 tatlı kaşığı bal.
Öğle: 140 gram yağsız kıyma ile yağılmış köfte, 100 gram haşlanmış sebze.
İkindi: 8 tane haşlanmış kestane.
Akşam: 1 tane peynirli pizza, 1 tane fırında çikolatalı armut.

Çikolatalı armut tarifi: Fırını 200 dereceye getirin. Orta boy olgun ama sert bir armudu soyun. 1 tatlı kaşığı toz şekeri 3 çorba kaşığı portakal suyunda eritin. Bu karışımı armuda dökün ve fırına yerleştirin. 25 – 30 dakika yumuşayıncaya kadar fırınlayın. 20 gram sütsüz çikolatayı eritip sıcak armudun üzerine dökün.

[ ... ]

Untitled

http://www.saglikbilgini.com/miyoptan-lazer-ameliyatiyla-kurtulabilir-miyiz.html
Miyopların büyük bir kısmında lazer operasyonuyla kurtulmak mümkün. Büyük bir kısmından diyoruz çünkü 9-10 derecelik bir miyopa lazer yapmak düşünülmez. Onlara göz içine mercek takmak daha tercih edilir. Çünkü hem daha güvenli hem de görme keskinliğini de lazere göre daha fazla arttırıyor. Yani küçük derecelerde lazer, büyük derecelerde göz içine mercek takma tercih edilir. Zaten bu 2 işlemi de yaparken gözün miyopi değerlerinin durduğu n görülerek yapılır. Diyelim ki bir hastanın miyopisi hala artıyor, o zaman zaten bu işlemler yapılmıyor. Ne zaman duruyor durduktan sonra bu işlemler yapılıyor. Böylece miyopi artık ilerlememiş oluyor.
[ ... ]

http://www.saglikbilgini.com/sac-ve-gunes.html
Tatile çıkmadan önce
Saçınıza perma, boya, balyaj gibi işlemler yaptırmaktan kaçının. Bu tarz kimyasal işlemler güneşin zararlı etkilerini artırır ve saçınızın daha hızlı kurumasına yol açar. Yine de kuaförünüze uğrayıp, saç uçlarındaki kırıkları ve rengi açılmış kısımları kestirin.
Tatil sırasında
Saçınızı güneşten, tuzdan, kumdan ve klordan korumak için UV filtreli koruyucu bir ürün kullanın. Saç için hazırlanmış özel bir koruyucu ürün seçebileceğiniz gibi yüzünüz veya vücudunuz için kullandığınız güneş kremini saçınız için de kullanabilirsiniz.
Deniz veya havuzdan çıktıktan sonra mutlaka yumuşak bir suyla saçınızı yıkayın. Suyunu aldıktan sonra koruyucu ürünü tekrar uygulayın.
Eğer saçınız boyalıysa rengi koruyacak tek yol saçınızı kapatmanızdır. Bu nedenle bir bandana ya da şapka kullanmaya gayret edin.
Akşamları, saçınızı, tuz, klor, kum ve koruyucu üründen tamamen arındırmak için iyice yıkayın. Mümkünse bir güneş bakım şampuanı ve yıkama maskesi kullanın; değilse, kuru ve yıpranmış saçlar için hazırlanmış şampuanları tercih edin. Eğer saçınızın çok kuruduğunu hissediyorsanız, 2 günde bir besleyici bir maske uygulayın.
Tatil dönüşü
Tatil dönüşü saçlar donuk ve parlaklığını kaybetmiş görünür. Panik yapmayın. Doğru bir bakımla kısa sürede eski güzelliklerine ve sağlıklarına kavuşacaklardır.
Şok bir kürle bakıma başlayın: haftada 2 veya 3 kez şampuan öncesi bir besleyici uygulayın. Saçınız eski kuvvetini ve parlaklığını yakalayana dek küre devam edin.
Şampuan olarak, kuru ve yıpranmış saçlar veya boyalı saçlar için olanları kullanın. Saçınız eski formuna kavuşunca saç yapınıza uygun olana dönebilirsiniz. Şampuan sonrası bir bakım maskesi veya serum uygulayın.
[ ... ]

Untitled

http://www.saglikbilgini.com/sac-ve-gunes.html
Tatile çıkmadan önce
Saçınıza perma, boya, balyaj gibi işlemler yaptırmaktan kaçının. Bu tarz kimyasal işlemler güneşin zararlı etkilerini artırır ve saçınızın daha hızlı kurumasına yol açar. Yine de kuaförünüze uğrayıp, saç uçlarındaki kırıkları ve rengi açılmış kısımları kestirin.
Tatil sırasında
Saçınızı güneşten, tuzdan, kumdan ve klordan korumak için UV filtreli koruyucu bir ürün kullanın. Saç için hazırlanmış özel bir koruyucu ürün seçebileceğiniz gibi yüzünüz veya vücudunuz için kullandığınız güneş kremini saçınız için de kullanabilirsiniz.
Deniz veya havuzdan çıktıktan sonra mutlaka yumuşak bir suyla saçınızı yıkayın. Suyunu aldıktan sonra koruyucu ürünü tekrar uygulayın.
Eğer saçınız boyalıysa rengi koruyacak tek yol saçınızı kapatmanızdır. Bu nedenle bir bandana ya da şapka kullanmaya gayret edin.
Akşamları, saçınızı, tuz, klor, kum ve koruyucu üründen tamamen arındırmak için iyice yıkayın. Mümkünse bir güneş bakım şampuanı ve yıkama maskesi kullanın; değilse, kuru ve yıpranmış saçlar için hazırlanmış şampuanları tercih edin. Eğer saçınızın çok kuruduğunu hissediyorsanız, 2 günde bir besleyici bir maske uygulayın.
Tatil dönüşü
Tatil dönüşü saçlar donuk ve parlaklığını kaybetmiş görünür. Panik yapmayın. Doğru bir bakımla kısa sürede eski güzelliklerine ve sağlıklarına kavuşacaklardır.
Şok bir kürle bakıma başlayın: haftada 2 veya 3 kez şampuan öncesi bir besleyici uygulayın. Saçınız eski kuvvetini ve parlaklığını yakalayana dek küre devam edin.
Şampuan olarak, kuru ve yıpranmış saçlar veya boyalı saçlar için olanları kullanın. Saçınız eski formuna kavuşunca saç yapınıza uygun olana dönebilirsiniz. Şampuan sonrası bir bakım maskesi veya serum uygulayın.
[ ... ]

http://www.saglikbilgini.com/beynin-damar-kokenli-hastaliklari.html
Daha 18. yüzyıl tıbbında felcin genel olarak kısa boyunlu, kırmızı yüzlü, ka­nama eğilimi olan ve kan basıncı yük­sek kimselerde görüldüğü belirlenmişti. Felcin kan basıncı yüksekliği (yüksek tansiyon) ve şişmanlıkla yakın ilişkisi olduğu düşüncesi yaygm olsa da, tüm kan basıncı yüksek ve şişman kişilerin felç adayı olduğunu söylemek abartılı olur.Öte yandan kan basmcı düşüklüğü de (düşük tansiyon) felce yol açabilir. Bu nedenle kan basıncmı düşürücü ilaç­ların doktor denetiminde alınması zo­runludur.

Önemli bir nokta da felç oluşumun­da kalıtsal etkenlerin belirleyiciliğidir. Kan basıncı yükseldiğinde kalıtsal et­kenler oldukça önemlidir (organik bo­zukluklara bağlı olmayan ve “esansiyel kan basmcı yüksekliği” adı verilen tab­lo); ama bunların tek başına felç nedeni olduğunu söyleyemeyiz. Bu nedenle felcin kalıtsal olduğu söylenemez. Yal­nızca, felci kolaylaştıran kan basmcı yüksekliği, damar sertliği gibi etkenle­rin kalıtsal yanı olduğu söylenebilir. Yapısal etkenlerin felç oluşumundaki öneminin yanı sıra çevre koşullarını da göz ardı etmemek gerekir.Öte yandan kan basıncı yüksek ki­şilerde felç oranının çok yüksek olma­dığı da bir gerçektir. Dolayısıyla hastalıktan en çok kimlerin etkilendiği sorusunun yanıtı kolaylıkla verilemez. Şişman kişilerde ve menopoz döne­minde görülen ya da başka nedenler­den kaynaklanan kan basmcı yüksekli­ği tipleriyle felç arasında doğrudan bir ilişki kurulamaz. Kan basıncı yüksekli­ği esas olarak tedavi edilebilen hasta­lıktır. Günümüzde kan basıncını düşü­ren etkili ilaçlar kullanılmaktadır. Ge­ne de kan basıncını yükselten ani sı­caklık değişiklikleri, uzun süre güneşte kalma, aşın güç harcama, uzun süreli kas çalışması, fazla yemek yeme,«alkol ve sigara kullanımı, heyecanlanma, uzun süreli bunaltı, dışa vurulan ya da saklanan öfke gibi etkenlerden korun­mak gerekir.Hastaların çoğu bedensel ve ruhsal olarak yorucu işlerde çalışmaktadır. Gergin iş ortamından uzaklaşmanın fel­ci önleyebildiği kesin olsaydı tedavi çok daha kolay olurdu. Ama ne yazık ki, böyle bir kesinlik yoktur. Gene de, iş ortamındaki gerilimlerden korunma ve daha sakin bir yaşam her zaman yar­dımcı olur.
[ ... ]

Untitled

http://www.saglikbilgini.com/beynin-damar-kokenli-hastaliklari.html
Daha 18. yüzyıl tıbbında felcin genel olarak kısa boyunlu, kırmızı yüzlü, ka­nama eğilimi olan ve kan basıncı yük­sek kimselerde görüldüğü belirlenmişti. Felcin kan basıncı yüksekliği (yüksek tansiyon) ve şişmanlıkla yakın ilişkisi olduğu düşüncesi yaygm olsa da, tüm kan basıncı yüksek ve şişman kişilerin felç adayı olduğunu söylemek abartılı olur.Öte yandan kan basmcı düşüklüğü de (düşük tansiyon) felce yol açabilir. Bu nedenle kan basıncmı düşürücü ilaç­ların doktor denetiminde alınması zo­runludur.

Önemli bir nokta da felç oluşumun­da kalıtsal etkenlerin belirleyiciliğidir. Kan basıncı yükseldiğinde kalıtsal et­kenler oldukça önemlidir (organik bo­zukluklara bağlı olmayan ve “esansiyel kan basmcı yüksekliği” adı verilen tab­lo); ama bunların tek başına felç nedeni olduğunu söyleyemeyiz. Bu nedenle felcin kalıtsal olduğu söylenemez. Yal­nızca, felci kolaylaştıran kan basmcı yüksekliği, damar sertliği gibi etkenle­rin kalıtsal yanı olduğu söylenebilir. Yapısal etkenlerin felç oluşumundaki öneminin yanı sıra çevre koşullarını da göz ardı etmemek gerekir.Öte yandan kan basıncı yüksek ki­şilerde felç oranının çok yüksek olma­dığı da bir gerçektir. Dolayısıyla hastalıktan en çok kimlerin etkilendiği sorusunun yanıtı kolaylıkla verilemez. Şişman kişilerde ve menopoz döne­minde görülen ya da başka nedenler­den kaynaklanan kan basmcı yüksekli­ği tipleriyle felç arasında doğrudan bir ilişki kurulamaz. Kan basıncı yüksekli­ği esas olarak tedavi edilebilen hasta­lıktır. Günümüzde kan basıncını düşü­ren etkili ilaçlar kullanılmaktadır. Ge­ne de kan basıncını yükselten ani sı­caklık değişiklikleri, uzun süre güneşte kalma, aşın güç harcama, uzun süreli kas çalışması, fazla yemek yeme,«alkol ve sigara kullanımı, heyecanlanma, uzun süreli bunaltı, dışa vurulan ya da saklanan öfke gibi etkenlerden korun­mak gerekir.Hastaların çoğu bedensel ve ruhsal olarak yorucu işlerde çalışmaktadır. Gergin iş ortamından uzaklaşmanın fel­ci önleyebildiği kesin olsaydı tedavi çok daha kolay olurdu. Ama ne yazık ki, böyle bir kesinlik yoktur. Gene de, iş ortamındaki gerilimlerden korunma ve daha sakin bir yaşam her zaman yar­dımcı olur.

[ ... ]

http://www.saglikbilgini.com/miyoptan-lazer-ameliyatiyla-kurtulabilir-miyiz.html
Miyopların büyük bir kısmında lazer operasyonuyla kurtulmak mümkün. Büyük bir kısmından diyoruz çünkü 9-10 derecelik bir miyopa lazer yapmak düşünülmez. Onlara göz içine mercek takmak daha tercih edilir. Çünkü hem daha güvenli hem de görme keskinliğini de lazere göre daha fazla arttırıyor. Yani küçük derecelerde lazer, büyük derecelerde göz içine mercek takma tercih edilir. Zaten bu 2 işlemi de yaparken gözün miyopi değerlerinin durduğu n görülerek yapılır. Diyelim ki bir hastanın miyopisi hala artıyor, o zaman zaten bu işlemler yapılmıyor. Ne zaman duruyor durduktan sonra bu işlemler yapılıyor. Böylece miyopi artık ilerlememiş oluyor.
[ ... ]

[ ... ]

Untitled

[ ... ]

24 Saat personel bulundurulan Sağlık Ocakları
İlgi:22.03.2000 gün ve 2000/5/3463 sayılı Genelge.
Birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmek ve hizmetin ulaşılabilirliğini artırmak, etkin ve verimli hizmet sunmak amacıyla büyükşehir, il ve ilçe merkezlerinde;
1 – İl Sağlık Müdürlükleri tarafından hizmeti ve personel çalışma saatleri 24 saate çıkarılacak Sağlık Ocağı veya bağlı birimleri; o bölgenin nüfusu, sosyo-ekonomik yapısı, sağlık kuruluşuna ulaşılabilirliği ile hizmetin verimliliği göz önüne alınarak planlanacak ve Valilik onayı ile hizmete başlatılacaktır.
2 – Hizmeti ve personelin çalışma saatleri 24 saate çıkarılan Sağlık Ocakları veya bağlı birimlerinin personel , ulaşım, güvenlik, ısınma ve yemek ihtiyaçları İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlanacaktır.
3 – Hizmetleri ve personel çalışma saatleri 24 saate yayılan, Sağlık Ocağı ve bağlı birimler günün her saatinde Sağlık Ocağı hizmetlerinin tamamını ve “Acil Hizmeti “ vermekle yükümlüdürler.
4 – Herhangi bir Yataklı Tedavi Kurumu olmayan, ilçe merkezlerinde çalışan, Sağlık Ocakları rutin görevlerine ek olarak sadece “ Acil Hizmeti “ vermek üzere, personel desteği, ulaşım, güvenlik, ısınma, yemek v.b. ihtiyaçları karşılanarak 24 saat hizmet verecek şekilde İl Sağlık Müdürlüklerince planlanarak Valilik Onayı ile hizmet verebilirler. Bu ocaklarda Sağlık Ocağının rutin hizmetleri mesai saatleri içinde aynen devam eder, mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde Sağlık Ocağının rutin hizmetlerini vermesi beklenmez, sadece “ Acil Hizmeti “ verirler.
5 – Bu Genelge çerçevesinde 24 saat hizmet vermeye başlayan, Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarının personel çalışma saatleri Valilik tarafından düzenlenecektir. Bu düzenleme; Sağlık Personeli için öngörülen haftalık çalışma saatlerini aşmayacak şekilde olacaktır.
6 – Halen 24 saat hizmet sunan Sağlık Ocakları hizmetlerine devam edecektir.
7 – Bu genelge hükümlerine göre, hizmete başlayan Sağlık Ocakları veya bağlı birimleri ile ilgili bilgiler Genel Müdürlüğümüze iletilecektir.
İlgi Genelge yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilginizi ve gereğini rica ederim.
Prof. Dr. Recep AKDAĞ
Bakan
http://www.saglikbilgini.com/saglik-ocagi-calisma-saatleri.html
[ ... ]

Untitled

24 Saat personel bulundurulan Sağlık Ocakları
İlgi:22.03.2000 gün ve 2000/5/3463 sayılı Genelge.
Birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmek ve hizmetin ulaşılabilirliğini artırmak, etkin ve verimli hizmet sunmak amacıyla büyükşehir, il ve ilçe merkezlerinde;
1 – İl Sağlık Müdürlükleri tarafından hizmeti ve personel çalışma saatleri 24 saate çıkarılacak Sağlık Ocağı veya bağlı birimleri; o bölgenin nüfusu, sosyo-ekonomik yapısı, sağlık kuruluşuna ulaşılabilirliği ile hizmetin verimliliği göz önüne alınarak planlanacak ve Valilik onayı ile hizmete başlatılacaktır.
2 – Hizmeti ve personelin çalışma saatleri 24 saate çıkarılan Sağlık Ocakları veya bağlı birimlerinin personel , ulaşım, güvenlik, ısınma ve yemek ihtiyaçları İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlanacaktır.
3 – Hizmetleri ve personel çalışma saatleri 24 saate yayılan, Sağlık Ocağı ve bağlı birimler günün her saatinde Sağlık Ocağı hizmetlerinin tamamını ve “Acil Hizmeti “ vermekle yükümlüdürler.
4 – Herhangi bir Yataklı Tedavi Kurumu olmayan, ilçe merkezlerinde çalışan, Sağlık Ocakları rutin görevlerine ek olarak sadece “ Acil Hizmeti “ vermek üzere, personel desteği, ulaşım, güvenlik, ısınma, yemek v.b. ihtiyaçları karşılanarak 24 saat hizmet verecek şekilde İl Sağlık Müdürlüklerince planlanarak Valilik Onayı ile hizmet verebilirler. Bu ocaklarda Sağlık Ocağının rutin hizmetleri mesai saatleri içinde aynen devam eder, mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde Sağlık Ocağının rutin hizmetlerini vermesi beklenmez, sadece “ Acil Hizmeti “ verirler.
5 – Bu Genelge çerçevesinde 24 saat hizmet vermeye başlayan, Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarının personel çalışma saatleri Valilik tarafından düzenlenecektir. Bu düzenleme; Sağlık Personeli için öngörülen haftalık çalışma saatlerini aşmayacak şekilde olacaktır.
6 – Halen 24 saat hizmet sunan Sağlık Ocakları hizmetlerine devam edecektir.
7 – Bu genelge hükümlerine göre, hizmete başlayan Sağlık Ocakları veya bağlı birimleri ile ilgili bilgiler Genel Müdürlüğümüze iletilecektir.
İlgi Genelge yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilginizi ve gereğini rica ederim.
Prof. Dr. Recep AKDAĞ
Bakan
http://www.saglikbilgini.com/saglik-ocagi-calisma-saatleri.html
[ ... ]

Bademcik iltihabına karşı en kolay ne yapılır? Bademcikler şişer, iltihaplanırsa doğal tedavi ne olur? Bademcikler iltihaplanırsa kolay gargara nasıl yapılır? Prof.Dr.Ahmet Maranki Bademcik iltihapları için şöyle bir gargara formülü veriyor…
Bademcik iltihabına karşı kolay gargara :

• 1 bardak kaynatılmış soğutulmuş su

• 1 kaşık karbonat

• 10 damla tentürdiyot

Hazırlanışı:

• 1 bardak suya karbonat ve tentürdiyot koyduktan sonra bu karışım ile sabah ve akşam gargara yapın.

veya

• Tentürdiyota batırılan bir pamuk (kulak temizleme çubuğu vb.) ile ağız çevresine ve bademciklerin üstüne pansuman yapın.

Etiketler: Ahmet Maranki, Apseler ve İltihaplar
http://www.saglikbilgini.com/ahmet-maranki-bademcik-iltihabi-icin-gargara-2.html
[ ... ]

Untitled

Bademcik iltihabına karşı en kolay ne yapılır? Bademcikler şişer, iltihaplanırsa doğal tedavi ne olur? Bademcikler iltihaplanırsa kolay gargara nasıl yapılır? Prof.Dr.Ahmet Maranki Bademcik iltihapları için şöyle bir gargara formülü veriyor…
Bademcik iltihabına karşı kolay gargara :

• 1 bardak kaynatılmış soğutulmuş su

• 1 kaşık karbonat

• 10 damla tentürdiyot

Hazırlanışı:

• 1 bardak suya karbonat ve tentürdiyot koyduktan sonra bu karışım ile sabah ve akşam gargara yapın.

veya

• Tentürdiyota batırılan bir pamuk (kulak temizleme çubuğu vb.) ile ağız çevresine ve bademciklerin üstüne pansuman yapın.

Etiketler: Ahmet Maranki, Apseler ve İltihaplar
http://www.saglikbilgini.com/ahmet-maranki-bademcik-iltihabi-icin-gargara-2.html

[ ... ]

Loğusalık, sonbahar, kronik rahatsızlıklar, yanlış diyet ve rejimler, uzun süreli ruhsal gerginlik gibi dönemlerde saç dökülmesi artabilir.
sac
Hatalı beslenme, demir, kalsiyum, çinko, A, E, D vitamin eksikliği saç dökülmesinin önemli sebeblerindendir.

Maranki Saç Dökülmesi Formülü İçin Malzemeler:Bir tatlı kaşığı susamyağı
Bir tatlı kaşığı bademyağı
1/2 tatlı kaşığı hint yağı
2 ampul bepanten
2 ampul E vitamini ılık olacak şekilde 1 kabın içinde karıştırılır.

Bu karışım önceden 2-3 dakika su buharına tutulmuş olan saçlı deriye, avuç içiyle ve yumuşak hareketlerle yedirilir. 10 dakika saçlı deriye emdirildikten sonra bir şampuanla saçı aşırı zorlamadan yağın fazlası akıtılır.

Daha sonra saçlar soyalı veya doğal saç kremleriyle nemlendirilir.

Akşam yatmadan Çam yağı (çam terebentin değil), sarımsak yağı, badem yağı ve ceviz yağı eşit miktarda karıştırılarak saç diplerine sürülürek masaj yapılır. Bone ile birkaç saat kadar kapatılır. Sabah sirkeli ılık su ile yıkanır.

Maranki Saç Dökülmesi Formülüne 3 hafta devam edilir.

Sn. Prof. Dr. Ahmet Maranki
Maranki Saç Dökülmesi
Yazar by admin on Nisan 22nd, 2010

Loğusalık, sonbahar, kronik rahatsızlıklar, yanlış diyet ve rejimler, uzun süreli ruhsal gerginlik gibi dönemlerde saç dökülmesi artabilir.
sac
Hatalı beslenme, demir, kalsiyum, çinko, A, E, D vitamin eksikliği saç dökülmesinin önemli sebeblerindendir.

Maranki Saç Dökülmesi Formülü İçin Malzemeler:Bir tatlı kaşığı susamyağı
Bir tatlı kaşığı bademyağı
1/2 tatlı kaşığı hint yağı
2 ampul bepanten
2 ampul E vitamini ılık olacak şekilde 1 kabın içinde karıştırılır.

Bu karışım önceden 2-3 dakika su buharına tutulmuş olan saçlı deriye, avuç içiyle ve yumuşak hareketlerle yedirilir. 10 dakika saçlı deriye emdirildikten sonra bir şampuanla saçı aşırı zorlamadan yağın fazlası akıtılır.

Daha sonra saçlar soyalı veya doğal saç kremleriyle nemlendirilir.

Akşam yatmadan Çam yağı (çam terebentin değil), sarımsak yağı, badem yağı ve ceviz yağı eşit miktarda karıştırılarak saç diplerine sürülürek masaj yapılır. Bone ile birkaç saat kadar kapatılır. Sabah sirkeli ılık su ile yıkanır.

Maranki Saç Dökülmesi Formülüne 3 hafta devam edilir.

Sn. Prof. Dr. Ahmet Maranki

Etiketler: Ahmet Maranki, Saç bakımı
http://www.saglikbilgini.com/maranki-sac-dokulmesi.html
[ ... ]

Untitled

Loğusalık, sonbahar, kronik rahatsızlıklar, yanlış diyet ve rejimler, uzun süreli ruhsal gerginlik gibi dönemlerde saç dökülmesi artabilir.
sac
Hatalı beslenme, demir, kalsiyum, çinko, A, E, D vitamin eksikliği saç dökülmesinin önemli sebeblerindendir.

Maranki Saç Dökülmesi Formülü İçin Malzemeler:Bir tatlı kaşığı susamyağı
Bir tatlı kaşığı bademyağı
1/2 tatlı kaşığı hint yağı
2 ampul bepanten
2 ampul E vitamini ılık olacak şekilde 1 kabın içinde karıştırılır.

Bu karışım önceden 2-3 dakika su buharına tutulmuş olan saçlı deriye, avuç içiyle ve yumuşak hareketlerle yedirilir. 10 dakika saçlı deriye emdirildikten sonra bir şampuanla saçı aşırı zorlamadan yağın fazlası akıtılır.

Daha sonra saçlar soyalı veya doğal saç kremleriyle nemlendirilir.

Akşam yatmadan Çam yağı (çam terebentin değil), sarımsak yağı, badem yağı ve ceviz yağı eşit miktarda karıştırılarak saç diplerine sürülürek masaj yapılır. Bone ile birkaç saat kadar kapatılır. Sabah sirkeli ılık su ile yıkanır.

Maranki Saç Dökülmesi Formülüne 3 hafta devam edilir.

Sn. Prof. Dr. Ahmet Maranki
Maranki Saç Dökülmesi
Yazar by admin on Nisan 22nd, 2010

Loğusalık, sonbahar, kronik rahatsızlıklar, yanlış diyet ve rejimler, uzun süreli ruhsal gerginlik gibi dönemlerde saç dökülmesi artabilir.
sac
Hatalı beslenme, demir, kalsiyum, çinko, A, E, D vitamin eksikliği saç dökülmesinin önemli sebeblerindendir.

Maranki Saç Dökülmesi Formülü İçin Malzemeler:Bir tatlı kaşığı susamyağı
Bir tatlı kaşığı bademyağı
1/2 tatlı kaşığı hint yağı
2 ampul bepanten
2 ampul E vitamini ılık olacak şekilde 1 kabın içinde karıştırılır.

Bu karışım önceden 2-3 dakika su buharına tutulmuş olan saçlı deriye, avuç içiyle ve yumuşak hareketlerle yedirilir. 10 dakika saçlı deriye emdirildikten sonra bir şampuanla saçı aşırı zorlamadan yağın fazlası akıtılır.

Daha sonra saçlar soyalı veya doğal saç kremleriyle nemlendirilir.

Akşam yatmadan Çam yağı (çam terebentin değil), sarımsak yağı, badem yağı ve ceviz yağı eşit miktarda karıştırılarak saç diplerine sürülürek masaj yapılır. Bone ile birkaç saat kadar kapatılır. Sabah sirkeli ılık su ile yıkanır.

Maranki Saç Dökülmesi Formülüne 3 hafta devam edilir.

Sn. Prof. Dr. Ahmet Maranki

Etiketler: Ahmet Maranki, Saç bakımı
http://www.saglikbilgini.com/maranki-sac-dokulmesi.html

[ ... ]

Bu yıl 100.yılını kutlayan loreal her zamanki gibi yine birbirinden gözalıcı ve canlı renklerle karşımızda. Bu yıl ağırlığın sarı tonları ve kahverengilerde olduğundan daha önce de söz etmiştik.

Lorealin uzun süre parlaklığını koruyan ve gerçekten atmayan renklerden hazırlanmış kataloğundaki favori rengim medium ash blonde.

Artık biraz değişim yapmak gerekiyor, saçlar her zaman gözönünde olunca lorealin saç boyası ve bakım ürünleri doğru seçim oluyor. Ne de olsa siz buna değersiniz.

Kaynak; loreal saç boyası renk kataloğu
http://www.saglikbilgini.com/loreal-sac-boyasi-renk-katalogu.html
[ ... ]

Untitled

Bu yıl 100.yılını kutlayan loreal her zamanki gibi yine birbirinden gözalıcı ve canlı renklerle karşımızda. Bu yıl ağırlığın sarı tonları ve kahverengilerde olduğundan daha önce de söz etmiştik.

Lorealin uzun süre parlaklığını koruyan ve gerçekten atmayan renklerden hazırlanmış kataloğundaki favori rengim medium ash blonde.

Artık biraz değişim yapmak gerekiyor, saçlar her zaman gözönünde olunca lorealin saç boyası ve bakım ürünleri doğru seçim oluyor. Ne de olsa siz buna değersiniz.

Kaynak; loreal saç boyası renk kataloğu
http://www.saglikbilgini.com/loreal-sac-boyasi-renk-katalogu.html

[ ... ]

Gönderen : ŞİFALI BİTKİLERLE DOĞAL TEDAVİ | Tarih:29/12/2009

lokman hekim ömer osman korkmaz 28.12.2009 tarihinde kanl 7 ekranlarında nur ertürk ün programına katıldı ve yine birbirinden önemli bitkisel önerilerde bulundu. canlı yayına telefonla bağlanarak sorular soran seyircilerin de sorunlarına da özenle cevap veren lokman hekim bugünkü programda bakalım neler anlattı . buyrun okuyun ve öğrenin.

Mide şişkinliğinin en iyi ilacı zeytin çekirdeği ve elma sirkesidir.her gün en az 3-4 tane zeytinin çekirdeğini yutun. Zeytin çekirdeği her türlü mide rahatsızlığına faydası vardır.Ve yine hergün 1 bardak suyun içine 2 kaşık elma sirkesi ilave edip için .

KAYNAK:kanal 7/nur ertürk le her sabah/ ömer osman korkmaz
http://www.saglikbilgini.com/omer-osman-korkmaz-dan-hazimsizlik-ve-mide-siskinligi-icin-oneri.html
[ ... ]

Untitled

Gönderen : ŞİFALI BİTKİLERLE DOĞAL TEDAVİ | Tarih:29/12/2009

lokman hekim ömer osman korkmaz 28.12.2009 tarihinde kanl 7 ekranlarında nur ertürk ün programına katıldı ve yine birbirinden önemli bitkisel önerilerde bulundu. canlı yayına telefonla bağlanarak sorular soran seyircilerin de sorunlarına da özenle cevap veren lokman hekim bugünkü programda bakalım neler anlattı . buyrun okuyun ve öğrenin.

Mide şişkinliğinin en iyi ilacı zeytin çekirdeği ve elma sirkesidir.her gün en az 3-4 tane zeytinin çekirdeğini yutun. Zeytin çekirdeği her türlü mide rahatsızlığına faydası vardır.Ve yine hergün 1 bardak suyun içine 2 kaşık elma sirkesi ilave edip için .

KAYNAK:kanal 7/nur ertürk le her sabah/ ömer osman korkmaz
http://www.saglikbilgini.com/omer-osman-korkmaz-dan-hazimsizlik-ve-mide-siski...

[ ... ]

248 testosteron hormon Erkeklik hormonunu artırmak için ağırlık kaldırınSiz fark etmeseniz de her geçen gün kas kütleniz, saç telleriniz, hafıza kapasiteniz hatta cinsel isteğiniz azalır.

Siz fark etmeseniz de her geçen gün kas kütleniz, saç telleriniz, hafıza kapasiteniz hatta cinsel isteğiniz azalır. Ancak bunu geri kazanmak mümkün!

Siz fark etmeseniz de her geçen gün kas kütleniz, saç telleriniz, hafıza kapasiteniz hatta cinsel isteğiniz azalır. Bedeniniz gözle fark edilmeyecek bir şekilde ağır ağır yaşlanır. Bu süreçteki en karmaşık durumlardan biri de testosteronun-yani kasların büyümesini ve yağ kaybını tetikleyen, sizi güçlendiren, daha agresif ve rekabetçi kalmanızı sağlayarak libido patlamalarına sebep olan yegane hormonunuzun-üretiminin yavaşlamasıdır.

MUSCLE&FITNESS dergisinde yayınlanan habere göre testosteron hormonunu ile ilgili yapılan araştırmalar da yaşla beraber testosteron seviyesinin düşmesinin gayet doğal olduğu belirtildi. Buradaki iyi haber ise, eğer yeteri kadar ter dökerseniz kaybettiğiniz testosteronları geri kazanmanın mümkün olmasıdır. Bilimsel olarak ele alındığında; testosteron hormonu, bilindiği gibi kasların gelişmesi üzerinde önemli bir role sahiptir.

Testosteron kas hücrelerine ulaşır ve burada kendisini androjen reseptörlerine bağlar. Sonra birbirine bağlı bu testosteronlar hücrenin çekirdeğine girer ve kas büyüten genleri harekete geçirir. Connecticut Storrs Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre antreman sırasındaki testosteron artışının kaslardaki androjen reseptörü seviyelerini anında yükselterek erkeklik hormonunu arttırdığı belirlendi.

MUSCLE&FITNESS dergisine göre testosteron hormonunu arttırıcı özel çalışma programı ile daha iri ve erkeksi görünmenin 5 kuralı…

KURAL 1: AĞIRLIK ÇALIŞIN

Hafif ağırlıklarla ve çoklu tekrarlarla çalışarak testosteron hormonu oluşumunu arttırabilirsiniz. Yapılan araştırmaya göre 10 tekrarda kaldırılabilinen maksimum ağırlık ile testosteron seviyelerinde yüzde 10 artış sağladığını ortaya koymuştur. Ancak maksimum seviyenin yüzde 40′ı ile çalışmak testosteron seviyelerinde ya çok az ya da hiç değişim olmuyor.

KURAL 2: HER ANTREMANDA ÇOKLU KAS GRUPLARINI ÇALIŞTIRIN

Danimarkalı araştırmacıların çalışmalarına dayanan bu yöntem kol çalışmalarına bacak çalışmasınında eklenmesiyle, testosteron seviyesinde yüzde 40′lık bir artışla ani bir yükselme kaydediliyor. Diğer yandan sadece büyük kas gruplarının çalıştırılmasıyla da yüksek testosteron seviyelerine ulaşmak mümkün.

KURAL 3: ANTREMANLARINIZDA ÇOK YÖNLÜ EGZERSİZLER YAPIN

Çok yönlü egzersizler yapmanın en basit yollarından biri farklı kas gruplarını hedef almaktır. Bu yaklaşım kural 2′yi uygulamanızı da sağlamış olur. Çok yönlü egzersizlerle, daha büyük ağırlıklar kaldıracağınız için aynı zamanda diğer egzersizleri de yaparak seviyeyi bir üste taşıyabilirsiniz.

KURAL 4: ANTREMANIN HACMİNİ ARTTIRIN

Yapılan araştırmaya göre sporcular üç ayrı egzersize tabi tutularak her egzersiz sonunda testosteron seviyeleri ölçülüyor. Bunlardan ilki 10 tekrarda kaldırabilecekleri max. Ağırlığa dayanıyor. Test sonunda yüzde 75′lik bir artış görülüyor. Tekrarı birkaç kez yapanlarda ise yüzde 90 oranında testosteron arştı saptanmış.

KURAL 5: KIPIR KIPIR

Çalışma aralarında oturup dinlenmeyi seçenlerdenseniz karşılığında testosteron ve kaslarınızda hiçbir değişiklik olmayacağını bilmeniz gerekmekte. Araştırmalar gösteriyor ki antremanlar arasındaki bir dakikalık dinlenme ile testosteron seviyesinde artış gözleniyor ama bu süre çoğaldığında artmanın yanında testosteron seviyesinin hızla alt seviyelere indiği görülüyor. Bu da genel olarak gösteriyor ki daha canlı ve hareketli kişiler normal tempoda ki erkeklere göre çok daha fazla testosteron salgılıyor.
http://www.saglikbilgini.com/erkeklik-hormonunu-artirmak-icin-agirlik-kaldirin.html
[ ... ]

Untitled

248 testosteron hormon Erkeklik hormonunu artırmak için ağırlık kaldırınSiz fark etmeseniz de her geçen gün kas kütleniz, saç telleriniz, hafıza kapasiteniz hatta cinsel isteğiniz azalır.

Siz fark etmeseniz de her geçen gün kas kütleniz, saç telleriniz, hafıza kapasiteniz hatta cinsel isteğiniz azalır. Ancak bunu geri kazanmak mümkün!

Siz fark etmeseniz de her geçen gün kas kütleniz, saç telleriniz, hafıza kapasiteniz hatta cinsel isteğiniz azalır. Bedeniniz gözle fark edilmeyecek bir şekilde ağır ağır yaşlanır. Bu süreçteki en karmaşık durumlardan biri de testosteronun-yani kasların büyümesini ve yağ kaybını tetikleyen, sizi güçlendiren, daha agresif ve rekabetçi kalmanızı sağlayarak libido patlamalarına sebep olan yegane hormonunuzun-üretiminin yavaşlamasıdır.

MUSCLE&FITNESS dergisinde yayınlanan habere göre testosteron hormonunu ile ilgili yapılan araştırmalar da yaşla beraber testosteron seviyesinin düşmesinin gayet doğal olduğu belirtildi. Buradaki iyi haber ise, eğer yeteri kadar ter dökerseniz kaybettiğiniz testosteronları geri kazanmanın mümkün olmasıdır. Bilimsel olarak ele alındığında; testosteron hormonu, bilindiği gibi kasların gelişmesi üzerinde önemli bir role sahiptir.

Testosteron kas hücrelerine ulaşır ve burada kendisini androjen reseptörlerine bağlar. Sonra birbirine bağlı bu testosteronlar hücrenin çekirdeğine girer ve kas büyüten genleri harekete geçirir. Connecticut Storrs Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre antreman sırasındaki testosteron artışının kaslardaki androjen reseptörü seviyelerini anında yükselterek erkeklik hormonunu arttırdığı belirlendi.

MUSCLE&FITNESS dergisine göre testosteron hormonunu arttırıcı özel çalışma programı ile daha iri ve erkeksi görünmenin 5 kuralı…

KURAL 1: AĞIRLIK ÇALIŞIN

Hafif ağırlıklarla ve çoklu tekrarlarla çalışarak testosteron hormonu oluşumunu arttırabilirsiniz. Yapılan araştırmaya göre 10 tekrarda kaldırılabilinen maksimum ağırlık ile testosteron seviyelerinde yüzde 10 artış sağladığını ortaya koymuştur. Ancak maksimum seviyenin yüzde 40′ı ile çalışmak testosteron seviyelerinde ya çok az ya da hiç değişim olmuyor.

KURAL 2: HER ANTREMANDA ÇOKLU KAS GRUPLARINI ÇALIŞTIRIN

Danimarkalı araştırmacıların çalışmalarına dayanan bu yöntem kol çalışmalarına bacak çalışmasınında eklenmesiyle, testosteron seviyesinde yüzde 40′lık bir artışla ani bir yükselme kaydediliyor. Diğer yandan sadece büyük kas gruplarının çalıştırılmasıyla da yüksek testosteron seviyelerine ulaşmak mümkün.

KURAL 3: ANTREMANLARINIZDA ÇOK YÖNLÜ EGZERSİZLER YAPIN

Çok yönlü egzersizler yapmanın en basit yollarından biri farklı kas gruplarını hedef almaktır. Bu yaklaşım kural 2′yi uygulamanızı da sağlamış olur. Çok yönlü egzersizlerle, daha büyük ağırlıklar kaldıracağınız için aynı zamanda diğer egzersizleri de yaparak seviyeyi bir üste taşıyabilirsiniz.

KURAL 4: ANTREMANIN HACMİNİ ARTTIRIN

Yapılan araştırmaya göre sporcular üç ayrı egzersize tabi tutularak her egzersiz sonunda testosteron seviyeleri ölçülüyor. Bunlardan ilki 10 tekrarda kaldırabilecekleri max. Ağırlığa dayanıyor. Test sonunda yüzde 75′lik bir artış görülüyor. Tekrarı birkaç kez yapanlarda ise yüzde 90 oranında testosteron arştı saptanmış.

KURAL 5: KIPIR KIPIR

Çalışma aralarında oturup dinlenmeyi seçenlerdenseniz karşılığında testosteron ve kaslarınızda hiçbir değişiklik olmayacağını bilmeniz gerekmekte. Araştırmalar gösteriyor ki antremanlar arasındaki bir dakikalık dinlenme ile testosteron seviyesinde artış gözleniyor ama bu süre çoğaldığında artmanın yanında testosteron seviyesinin hızla alt seviyelere indiği görülüyor. Bu da genel olarak gösteriyor ki daha canlı ve hareketli kişiler normal tempoda ki erkeklere göre çok daha fazla testosteron salgılıyor.
http://www.saglikbilgini.com/erkeklik-hormonunu-artirmak-icin-agirlik-kaldiri...

[ ... ]

siddet alkol bagimliligi yapiyor Şiddet alkol bağımlılığı yapıyorTürkiye’de yapılan araştırma sonuçlarına bakıldığında 10 kadından 4′ü fiziksel şiddete maruz kalıyor.

Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (HÜKSAM) Müdürü Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış, şiddete uğrayan kadınların savunma mekanizması olarak madde bağımlılığı, sigara kullanmaya başlama gibi yöntemlerle rahatlamaya çalıştıklarını belirterek, ”Şiddet kadınları bağımlı yapabiliyor” dedi. Özvarış, Türkiye’de yapılan araştırma sonuçlarına bakıldığında 10 kadından 4′ünün fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtti.

Şiddetin sadece fiziksel değil, duygusal, ekonomik ve cinsel boyutunun da olduğunu hatırlatan Özvarış, fiziksel şiddetin uygulandığı ortamda diğer şiddet türlerinin de görüldüğünü söyledi.

Özvarış, bunların yanı sıra şiddete maruz kalan kadınlarda genellikle psikosomatik rahatsızlıklar, sürekli devam eden baş ağrıları, depresyon, uyku bozukluğu, panik atak gibi durumların ortaya çıktığına dikkati çekerek, ”Şiddete uğrayan kadınlar, savunma mekanizması olarak madde bağımlılığı, alkol ve sigara kullanmaya başlama gibi olumsuz sağlık davranışlarına yönelebiliyorlar” diye konuştu.

Şiddete uğrayan pek çok kadının öncelikle kendilerini suçladığına dikkati çeken Özvarış, şiddetin kadınların benlik saygısını da kaybettirdiğini söyledi. Kadınların genellikle şiddetin geçici olduğuna ve bir süre sonra sona ereceğine inandıklarını, öğrenilmiş çaresizlik içinde durumu kabul ettiklerini anlatan Özvarış, ”Şiddet kadının hayatına bir kere girmişse mutlaka devamı geliyor. Kadınlara ‘hiç kimsenin şiddeti hak etmediğinin’ öğretilmesi gerekiyor” dedi.

DOĞUMDAN İTİBAREN AYRIMCILIK
Kadınların toplumsal cinsiyet rol kalıpları, eşit bir yurttaş olarak görülmemesi ve ataerkil toplum yapısı dolayısıyla şiddete maruz kaldığını anlatan Özvarış, toplumsal cinsiyet ayrımcılığının kadınlar için doğumdan itibaren görülmeye başlandığını kaydetti.

Bazı yörelerde erkek çocuk tercihinin yaygın olduğunu, kız çocuklarına erkek çocuklarına oranla daha kısa süre anne sütü verildiğini, hastalandıklarında birkaç gün sonra doktora götürüldüğünü anlatan Özvarış, bu nedenle Türkiye’de kız çocuklarında enfeksiyona bağlı hastalıklar ve beslenme bozukluklarına bağlı rahatsızlıkların erkek çocuklarına oranla daha fazla yaşandığına işaret etti.

”Kadınlara, kendilerine biçilen rollerin dışına çıkmasın diye şiddet uygulanıyor” diyen Özvarış, tüm bu ayrımcılığın sona ermesi için ”şiddete sıfır tolerans” yaklaşımının başta devlet olmak üzere tüm kesimler ve vatandaşlar tarafından benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

ŞİDDET GÖREN 4 KADINDAN BİRİ YARALANIYOR
Türkiye’de en az bir kez evlenmiş kadınların yüzde 26 ile 57′si, eşi ya da birlikte olduğu kişiden fiziksel veya cinsel şiddet görüyor ve şiddeti yaşayan her 4 kadından biri yaralanıyor. Kadınların yüzde 10′u ise hamile oldukları süreçte de şiddete maruz kalıyor. Fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalan her 3 kadından biri intihar etmeyi deniyor.

http://www.saglikbilgini.com/siddet-alkol-bagimliligi-yapiyor.html
[ ... ]

Untitled

siddet alkol bagimliligi yapiyor Şiddet alkol bağımlılığı yapıyorTürkiye’de yapılan araştırma sonuçlarına bakıldığında 10 kadından 4′ü fiziksel şiddete maruz kalıyor.

Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (HÜKSAM) Müdürü Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış, şiddete uğrayan kadınların savunma mekanizması olarak madde bağımlılığı, sigara kullanmaya başlama gibi yöntemlerle rahatlamaya çalıştıklarını belirterek, ”Şiddet kadınları bağımlı yapabiliyor” dedi. Özvarış, Türkiye’de yapılan araştırma sonuçlarına bakıldığında 10 kadından 4′ünün fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtti.

Şiddetin sadece fiziksel değil, duygusal, ekonomik ve cinsel boyutunun da olduğunu hatırlatan Özvarış, fiziksel şiddetin uygulandığı ortamda diğer şiddet türlerinin de görüldüğünü söyledi.

Özvarış, bunların yanı sıra şiddete maruz kalan kadınlarda genellikle psikosomatik rahatsızlıklar, sürekli devam eden baş ağrıları, depresyon, uyku bozukluğu, panik atak gibi durumların ortaya çıktığına dikkati çekerek, ”Şiddete uğrayan kadınlar, savunma mekanizması olarak madde bağımlılığı, alkol ve sigara kullanmaya başlama gibi olumsuz sağlık davranışlarına yönelebiliyorlar” diye konuştu.

Şiddete uğrayan pek çok kadının öncelikle kendilerini suçladığına dikkati çeken Özvarış, şiddetin kadınların benlik saygısını da kaybettirdiğini söyledi. Kadınların genellikle şiddetin geçici olduğuna ve bir süre sonra sona ereceğine inandıklarını, öğrenilmiş çaresizlik içinde durumu kabul ettiklerini anlatan Özvarış, ”Şiddet kadının hayatına bir kere girmişse mutlaka devamı geliyor. Kadınlara ‘hiç kimsenin şiddeti hak etmediğinin’ öğretilmesi gerekiyor” dedi.

DOĞUMDAN İTİBAREN AYRIMCILIK
Kadınların toplumsal cinsiyet rol kalıpları, eşit bir yurttaş olarak görülmemesi ve ataerkil toplum yapısı dolayısıyla şiddete maruz kaldığını anlatan Özvarış, toplumsal cinsiyet ayrımcılığının kadınlar için doğumdan itibaren görülmeye başlandığını kaydetti.

Bazı yörelerde erkek çocuk tercihinin yaygın olduğunu, kız çocuklarına erkek çocuklarına oranla daha kısa süre anne sütü verildiğini, hastalandıklarında birkaç gün sonra doktora götürüldüğünü anlatan Özvarış, bu nedenle Türkiye’de kız çocuklarında enfeksiyona bağlı hastalıklar ve beslenme bozukluklarına bağlı rahatsızlıkların erkek çocuklarına oranla daha fazla yaşandığına işaret etti.

”Kadınlara, kendilerine biçilen rollerin dışına çıkmasın diye şiddet uygulanıyor” diyen Özvarış, tüm bu ayrımcılığın sona ermesi için ”şiddete sıfır tolerans” yaklaşımının başta devlet olmak üzere tüm kesimler ve vatandaşlar tarafından benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

ŞİDDET GÖREN 4 KADINDAN BİRİ YARALANIYOR
Türkiye’de en az bir kez evlenmiş kadınların yüzde 26 ile 57′si, eşi ya da birlikte olduğu kişiden fiziksel veya cinsel şiddet görüyor ve şiddeti yaşayan her 4 kadından biri yaralanıyor. Kadınların yüzde 10′u ise hamile oldukları süreçte de şiddete maruz kalıyor. Fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalan her 3 kadından biri intihar etmeyi deniyor.

http://www.saglikbilgini.com/siddet-alkol-bagimliligi-yapiyor.html

[ ... ]

Çok etkili bir mücadele sergiliyor, deneyin!

Kabuğuyla, içiyle ve odunsu zarlarıyla birçok hastalığın tedavisinde kullanılan cevizin, ağız kokusuyla mücadelede çok etkili bir rol oynadığı açıklandı. Ceviz, saç sağlığının korunmasına da yardımcı oluyor.
http://www.saglikbilgini.com/agiz-kokusundan-kurtulmanin-en-basit-yolu.html
[ ... ]

Untitled

Çok etkili bir mücadele sergiliyor, deneyin!

Kabuğuyla, içiyle ve odunsu zarlarıyla birçok hastalığın tedavisinde kullanılan cevizin, ağız kokusuyla mücadelede çok etkili bir rol oynadığı açıklandı. Ceviz, saç sağlığının korunmasına da yardımcı oluyor.
http://www.saglikbilgini.com/agiz-kokusundan-kurtulmanin-en-basit-yolu.html

[ ... ]

Seks hayatındaki problemlerin eşlik ettiği evliliklerin kimi kısmı, aldatma ve boşanmayla sonlanmaktadır.
Fakat seks hayatındaki problemlerin altında yatan nedenlerin evliliğe ve çifte ait problemler mi yoksa salt cinsellikle mi alakalı olduğu tam olarak bilinmemektedir.

Avrupa Cinsel Tıp Akademisi Üyesi ve Hattat Hastanesi Kadın Cinsel Sağlığı Kliniği Direktörü Dr. Ece Hattat ile Aile Sağlığı Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, evlilikteki cinsel sorunlar hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Evlilik seksi bitiriyor mu?
Cinsel isteksizlik, evli çiftlerin en büyük sorunu. Avrupa Cinsel Sağlık Birliği’nin 2003-2009 yılları arasında telefon danışma hatlarını arayan iki bin 500 evli çift üzerinde yaptığı araştırmada, her üç çiftten birinde cinsel isteksizlik olduğunu gözlemledik. Aynı çalışmanın bir başka sonucuna göre evli çiftlerin yüzde 20’si yılda 10 kezden daha az seks yapıyor. Burada söz konusu olan yatak odalarını ayırmış çiftler değil. Bir tarafın ilişkide tatminsiz ve mutsuz olması. Ayrıca bu mutsuzluğunun eşi tarafından umursanmaması veya önemsenmemesi. Cinsellik evliliklerin çok önemli bir parçası. İyi olduğunda çifti fiziksel tatminin çok ötesinde duygusal ve ruhsal olarak bağlıyor. Çiftin arasında derin bir ortaklık kuruluyor. Seksin sona erdiği çiftlerde dokunma, öpüşme ve diğer fiziksel yakınlaşmalar da son buluyor. Eşler birbirlerinden duygusal olarak da uzaklaşıyor. Genellikle eşlerden biri sorunu geçici bir durum gibi algılıyor. ‘Çok stresli, çok çalışıyor’ gibi bahaneler buluyor. Ama bir süre sonra öyle olmadığını görünce huzursuzluk duymaya başlıyor. Evlilik mekanik bir hal alıyor. Arkadaşlık bitiyor. Öfke duygularıyla birlikte duygusal boşanma süreci geliyor.

İsteksizlik tek taraflı mı oluyor?
Eşler karşı taraf seksi reddettiğinde, öncelikle çekiciliklerini kaybettiklerini veya aldatıldıklarını düşünüyor. Özgüvenlerini kaybediyorlar. Karşı tarafa hislerini anlattıklarında genellikle, ‘Seks manyağı oldun, benle çalışsaydın ne kadar yorulduğumu anlardın’ gibi cevaplarla karşılaşıyorlar. Bir süre sonra da talep etmekten bıkıyorlar. Çünkü hep talep eden kişi kendisi olduğu için gururu kırılıyor. Hatta kendini sürekli cinselliği isteyen histerik biri gibi hissetmeye başlıyor. Bunun üzerine artık o da cinselliği istemez hale geliyor.

Ve aldatma, boşanma kaçınılmaz oluyor?
Son yıllarda teşhis ve tedavisinin ne kadar kolaylaştığı düşünülürse, evliliklerin kurtarılmasının da o denli kolay olacağı tahmin ediliyor. Ama öyle olmuyor. Çünkü isteksiztaraf için, evlilikte seks olmaması asla bir sorun teşkil etmiyor. Bu konuda tedavi olmayı da gerekli bulmuyorlar. Karşı taraf, mutsuzluğu ve tatminsizliğiyle baş başa kalıyor. Sonuçta da aldatmaya veya boşanmaya doğru giden bir ilişki görüyoruz. Özellikle bir taraf tatminsizken, diğerinin umursamaz ve önemsemez davranması sadece seks yapmamalarına değil, ilişkinin tüm boyutlarına yansıyor. Çiftler, duygusal olarak da bağını kaybediyor.

Eşlerden birinin profesyonel yardım alması yeterli mi?
Cinsel sorunlar hem hastalarda hem de partnerlerinde özgüven eksikliği, öfke, endişe, depresyon ve mutsuzluk yaratıyor. Erkekten kaynaklanan sorunların kadın üzerindeki etkisi önemli bir konu. Çalışmalarımız, erkekte sertleşme sorununun kadında cinsel tatmini neredeyse yarı yarıya azalttığını gösteriyor. Ancak daha önemlisi erkek sorun yaşadığında kadın suçu kendinde arayabiliyor. Kendine güveni azalıyor. “Beni aldatıyor mu?” veya “Beni artık beğenmiyor” diye düşünebiliyor. Çalışmalarımızda 10 kadından beşinin bu nedenle çekiciliğini yitirmiş hissettiğini bulduk. Kadın, erkek cinsel sorunlarını strese ve psikolojik etkenlere bağlıyorsa eşiyle iletişim kurmuyor. Erkekler de ihtiyaçları olan yardımı almaya daha az yatkın oluyor. Yani kadın etkileniyor ancak eşiyle konuşmazsa sorunun çözümü daha güç oluyor. Biz bu durumda kadın ve erkeğin oturup birbirlerine samimiyetle hislerini, düşüncelerini anlatmasını ve çözüm yolu aramalarını öneriyoruz. Hastaları eşleriyle birlikte dinliyor ve çözüm önerileri getiriyoruz.

Yanlış bilinenler

1. Cinsel konular tabudur.
2. Cinsel sorunlar tamamen psikolojiktir.
3. Cinsel sorunlar yaşlanmanın doğal bir sonucudur.
4. Cinsel sorunlar tedavi edilemez.
5. Kadının ve erkeğin aynı anda tatmin olması gerekir.

Sekste erkekler ve kadınlar neye önem veriyor?
-Cinsel mutluluk erkekler için ilişki sıklığı, kadınlar için seks kalitesi anlamına geliyor.
-Cinsel isteksizlik kadınlar arasında hızla yayılan bir sorun. Kadınlarda libido (seks isteği) erkeklere oranla daha karmaşık ve farklı.
-Erkekler cinsel olaylarda daha kolay tahrik oluyor, libidolarını yükseltmekte fazla zorlanmıyor. Kadınlar güçlü bir libido için sadece sağlıklı bir vücuda değil, sağlıklı bir zihne, güvenli sosyal ortama, olumlu çevresel etkileşime ve spontane seksüel çağrışımlara ihtiyaç duyuyor.
-Evlilik ve arkadaşlık ilişkilerinde ortaya çıkan gelgitler, gerilimler ya da depresyon gibi sorunlar kadınlarda libidoya daha fazla etki yapıyor. Bu nedenle kadın veya erkek cinsel istek kaybı yaşandığında altta yatan etkenlerin tedavisi için doktora başvurmak gerekiyor.

http://www.saglikbilgini.com/cinsel-problemler-hepimizi-vurmaktadir.html
[ ... ]

Untitled

Seks hayatındaki problemlerin eşlik ettiği evliliklerin kimi kısmı, aldatma ve boşanmayla sonlanmaktadır.
Fakat seks hayatındaki problemlerin altında yatan nedenlerin evliliğe ve çifte ait problemler mi yoksa salt cinsellikle mi alakalı olduğu tam olarak bilinmemektedir.

Avrupa Cinsel Tıp Akademisi Üyesi ve Hattat Hastanesi Kadın Cinsel Sağlığı Kliniği Direktörü Dr. Ece Hattat ile Aile Sağlığı Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, evlilikteki cinsel sorunlar hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Evlilik seksi bitiriyor mu?
Cinsel isteksizlik, evli çiftlerin en büyük sorunu. Avrupa Cinsel Sağlık Birliği’nin 2003-2009 yılları arasında telefon danışma hatlarını arayan iki bin 500 evli çift üzerinde yaptığı araştırmada, her üç çiftten birinde cinsel isteksizlik olduğunu gözlemledik. Aynı çalışmanın bir başka sonucuna göre evli çiftlerin yüzde 20’si yılda 10 kezden daha az seks yapıyor. Burada söz konusu olan yatak odalarını ayırmış çiftler değil. Bir tarafın ilişkide tatminsiz ve mutsuz olması. Ayrıca bu mutsuzluğunun eşi tarafından umursanmaması veya önemsenmemesi. Cinsellik evliliklerin çok önemli bir parçası. İyi olduğunda çifti fiziksel tatminin çok ötesinde duygusal ve ruhsal olarak bağlıyor. Çiftin arasında derin bir ortaklık kuruluyor. Seksin sona erdiği çiftlerde dokunma, öpüşme ve diğer fiziksel yakınlaşmalar da son buluyor. Eşler birbirlerinden duygusal olarak da uzaklaşıyor. Genellikle eşlerden biri sorunu geçici bir durum gibi algılıyor. ‘Çok stresli, çok çalışıyor’ gibi bahaneler buluyor. Ama bir süre sonra öyle olmadığını görünce huzursuzluk duymaya başlıyor. Evlilik mekanik bir hal alıyor. Arkadaşlık bitiyor. Öfke duygularıyla birlikte duygusal boşanma süreci geliyor.

İsteksizlik tek taraflı mı oluyor?
Eşler karşı taraf seksi reddettiğinde, öncelikle çekiciliklerini kaybettiklerini veya aldatıldıklarını düşünüyor. Özgüvenlerini kaybediyorlar. Karşı tarafa hislerini anlattıklarında genellikle, ‘Seks manyağı oldun, benle çalışsaydın ne kadar yorulduğumu anlardın’ gibi cevaplarla karşılaşıyorlar. Bir süre sonra da talep etmekten bıkıyorlar. Çünkü hep talep eden kişi kendisi olduğu için gururu kırılıyor. Hatta kendini sürekli cinselliği isteyen histerik biri gibi hissetmeye başlıyor. Bunun üzerine artık o da cinselliği istemez hale geliyor.

Ve aldatma, boşanma kaçınılmaz oluyor?
Son yıllarda teşhis ve tedavisinin ne kadar kolaylaştığı düşünülürse, evliliklerin kurtarılmasının da o denli kolay olacağı tahmin ediliyor. Ama öyle olmuyor. Çünkü isteksiztaraf için, evlilikte seks olmaması asla bir sorun teşkil etmiyor. Bu konuda tedavi olmayı da gerekli bulmuyorlar. Karşı taraf, mutsuzluğu ve tatminsizliğiyle baş başa kalıyor. Sonuçta da aldatmaya veya boşanmaya doğru giden bir ilişki görüyoruz. Özellikle bir taraf tatminsizken, diğerinin umursamaz ve önemsemez davranması sadece seks yapmamalarına değil, ilişkinin tüm boyutlarına yansıyor. Çiftler, duygusal olarak da bağını kaybediyor.

Eşlerden birinin profesyonel yardım alması yeterli mi?
Cinsel sorunlar hem hastalarda hem de partnerlerinde özgüven eksikliği, öfke, endişe, depresyon ve mutsuzluk yaratıyor. Erkekten kaynaklanan sorunların kadın üzerindeki etkisi önemli bir konu. Çalışmalarımız, erkekte sertleşme sorununun kadında cinsel tatmini neredeyse yarı yarıya azalttığını gösteriyor. Ancak daha önemlisi erkek sorun yaşadığında kadın suçu kendinde arayabiliyor. Kendine güveni azalıyor. “Beni aldatıyor mu?” veya “Beni artık beğenmiyor” diye düşünebiliyor. Çalışmalarımızda 10 kadından beşinin bu nedenle çekiciliğini yitirmiş hissettiğini bulduk. Kadın, erkek cinsel sorunlarını strese ve psikolojik etkenlere bağlıyorsa eşiyle iletişim kurmuyor. Erkekler de ihtiyaçları olan yardımı almaya daha az yatkın oluyor. Yani kadın etkileniyor ancak eşiyle konuşmazsa sorunun çözümü daha güç oluyor. Biz bu durumda kadın ve erkeğin oturup birbirlerine samimiyetle hislerini, düşüncelerini anlatmasını ve çözüm yolu aramalarını öneriyoruz. Hastaları eşleriyle birlikte dinliyor ve çözüm önerileri getiriyoruz.

Yanlış bilinenler

1. Cinsel konular tabudur.
2. Cinsel sorunlar tamamen psikolojiktir.
3. Cinsel sorunlar yaşlanmanın doğal bir sonucudur.
4. Cinsel sorunlar tedavi edilemez.
5. Kadının ve erkeğin aynı anda tatmin olması gerekir.

Sekste erkekler ve kadınlar neye önem veriyor?
-Cinsel mutluluk erkekler için ilişki sıklığı, kadınlar için seks kalitesi anlamına geliyor.
-Cinsel isteksizlik kadınlar arasında hızla yayılan bir sorun. Kadınlarda libido (seks isteği) erkeklere oranla daha karmaşık ve farklı.
-Erkekler cinsel olaylarda daha kolay tahrik oluyor, libidolarını yükseltmekte fazla zorlanmıyor. Kadınlar güçlü bir libido için sadece sağlıklı bir vücuda değil, sağlıklı bir zihne, güvenli sosyal ortama, olumlu çevresel etkileşime ve spontane seksüel çağrışımlara ihtiyaç duyuyor.
-Evlilik ve arkadaşlık ilişkilerinde ortaya çıkan gelgitler, gerilimler ya da depresyon gibi sorunlar kadınlarda libidoya daha fazla etki yapıyor. Bu nedenle kadın veya erkek cinsel istek kaybı yaşandığında altta yatan etkenlerin tedavisi için doktora başvurmak gerekiyor.

http://www.saglikbilgini.com/cinsel-problemler-hepimizi-vurmaktadir.html

[ ... ]