29 Eylül 2010 Çarşamba

horozun cinsel organı Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 20 May sponsorlu bağlantılar



horozun cinsel organı ile alakalı söylenenler, horozun cinsel organı nedir ne işe yarar gibi meselelere .

Erkekler, en çok cinsel performanslarının düşmesinden endişe ederler. Bunun içinde kendilerini, cinsel anlamda daha güçlü kılacak besin arayışı içine girerler. Sebepsiz iktdarsılık, erkeklerin, bedensel ve çıdan erken çökmelerine sebep olur.
Üstelik uhsal açıdan da son derece depresif olmalarına neden olabilecek bir durumdur. Cinsel performansın, beslenme ile yakından ilgisi vardır. Erkeklerde cinsel gücü artıracak bazı doğal besinler şunlardır.* Hardal ,Kereviz, Kırmızı biber, Nane, Rezene, Roka, Tere, Soğan, Tarçın, Ufak Hindistan Cevizi, Zahter, Zencefil.
3519107476720237191 409713188993308070?l=bitkilerle mucize.blogspot horozun cinsel organı

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

İlk gece korkusu nasıl yenilir? Yazısı 2010 İlişki kategorisi altında | yorum yok 22 May sponsorlu bağlantılar



 İlk gece korkusu nasıl yenilir?

Evlilikte ilk gece korkusunun giderilmesi için genç beyinlerin eğitimle masalsı yanlış bilgilerden arındırılması gerekiyor.

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Semih Sargın,
yaptığı yazılı açıklamada, çocukluğundan itibaren karşı cins ile arkadaşlığı kısıtlı ve cinsel konularda kulaktan dolma, çoğunlukla yanlış bilgilerle büyümüş gençlerde, evliliklerinin ilk gecesi ilişkiyi gerçekleştirememeye bağlı sorunlar oluştuğunu belirtti.

Daha çok kırsal bölgelerde görülmekle birlikte ruhsal yapısı heyecanlı, içe dönük, şehirde yaşayan kişilerde de problem oluştuğuna işaret eden Sargın, şu bilgileri verdi:

“Erkeğin, sınırlı bir sürede kendini ispat etme zorunluluğu, her an hazır vaziyette olmasının beklentisi, sırtına vurularak gerdek odasına gönderilmesi, ertesi gün çarşaf gösterip gösteremeyeceğinin verdiği sıkıntı, çoğunlukla hiç tanımamış olduğu bir kişiye mahcup olma korkusu, zihninin kaygılı olmasına, dolayısı ile cinsel uyarıları iyi algılayamamasına yol açar. Bu durum cinsel performansı derinden etkiler.”

Genç kızda ise ilişkinin kanlı ve acılı olacağı korkusunun anlatıldığını ifade eden Prof. Dr. Sargın, şöyle devam etti:
“Cinsel bilgiden yoksun olan eşler, yaşayacakları sıkıntılara erken dönemde çare arayabildikleri takdirde, ürolog, jinekolog ve psikiyatristler tarafından sorunun giderilmesi daha kolay olmaktadır. Bu durumun yaşanmaması için eğitimle genç beyinlerin masalsı yanlış bilgilerden arındırılması gerekmektedir.”

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Prezervatif sevgilimin vajinasında kaldı Yazısı 2010 vajina ( kadın cinsel organı ) kategorisi altında | yorum yok 20 May sponsorlu bağlantılar



Kız arkadaşımla ilişkiye girerken prezervatif vajinasında kaldı. Prezervatifin içinde spermler de vardı. Sizce spermler sevgilimin vajinasına gitmişmidir, hamile kalabilir mi?

Haydar Dümen :
Sevgili okurum, gitmiş de olabilir hamile kalmış da. Şuan beklemedesiniz. Bir süre sonra adet görmezse sorun var anlamına gelir.

Kaynak : Posta Gazetesi – Haydar Dümen

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

  • Vajinit Hakkında
    Vajinadan olağan dışı 1 akıntı, Kaşıntı , Cinsel ilişki sırasında acı duymak veya Vajinal kanama olu...
  • Vajinit
    Vajinit genellikle bir enfeksiyonun neden olduğu iltihaplanmadır. Vajinit başka nedenlerle ortaya çı...
[ ... ]

Gebelikte Cinsellik Yazısı 2010 Cinsel Sağlık, Gebelik ( Hamilelik ) kategorisi altında | yorum yok 22 May sponsorlu bağlantılar



 Gebelikte Cinsellik

Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Altuğ Semiz, “Gebelikte cinsel yaşam “hakkında bilgi verdi.

Gebelik dönemi kadın hayatının en karmaşık dönemlerinden biridir. Psikolojik ve bedensel çok sayıda değişimin izlendiği bu dönemde kadının bir takım alışkanlıklarının da değişmesi ve yeni bir yaşam biçimini benimsemesi doğal bir adaptasyon şeklidir.

Bununla beraber yaşanan bu sürece uyum adına yapılanların, yanlış bilgilenmeler yüzünden, henüz var olmakta olan bebeği korumak adına takıntı halini alması doğru ve açık bilgilendirme ile engellenebilir. Burada hekim-hasta ilişkisinin net ve anlaşılır kurulması gebe ve eşini rahatlatmakla beraber; gelişmekte olan bebek için her koşulda en doğrunun yapılabilmesine olanak sağlamaktadır.

Özellikle cinsellik konusunda bilgilenme-bilgilendirme alışkanlığından yoksun yani bizimki gibi toplumlarda gebelikle beraber cinselliği konuşmak daha da zor bir hal almakta ve bu da bilginin, yerini yanlış inanış ve gereksiz korkulara bırakmasına neden olmaktadır.
Nedir doğrusu? Gebelikle beraber cinsellik sona ermeli mi, yoksa cinsel hayatın devamı aynen mümkün müdür?

Hamileliliğin ilk dönemlerinde başka bir nedene dayanan düşük tehdidi söz konusu değilse cinsel ilişkinin düşüğe yol açması söz konusu değildir!

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Ağrılı Cinsel İlişkiyi Önemseyin Yazısı 2010 Cinsel Sağlık, İlişki kategorisi altında | yorum yok 24 May sponsorlu bağlantılar



120 Ağrılı Cinsel İlişkiyi Önemseyin

Cinsel ilişkide ağrı hastalıkların habercisi olabilir…

- Ağrılı cinsel ilişki pek çok kadının sorunu. Tıpta “disparoni” olarak adlandırılan bu durum, basit bir enfeksiyondan kaynaklanabileceği gibi ciddi hastalıklara da işaret edebiliyor. Bu nedenle cinsel ilişki sırasında ağrıdan yakınan kadınların zaman kaybetmeden mutlaka bir doktora başvurmaları gerekiyor. İşte disparoninin habercisi olduğu sağlık sorunları…

Disparoni, kadınlarda cinsel ilişkiye genital ağrının eşlik etmesi şeklinde tanımlanıyor. Ağrı genellikle vajina ya da kasık bölgesinde gelişiyor. Disparoniden yakınan kadınlar, acının verdiği korkuyla cinsel ilişkiye girmekten kaçınabiliyor. Hatta ağrının çok şiddetli olması, vajinal kasların, ilişkiye girilmesine engel olacak kadar sıkı kasılmasına bile yol açabiliyor.
Acıbadem Hastanesi Kozyatağı”ndan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirkıran, “Disparoninin kadınlarda hangi sıklıkta görüldüğüne dair net bir bilgi vermek zor. Çünkü ilişki sırasında ağrıdan yakınan kadınların önemli bir bölümü doktora başvurmaya gerek görmüyor.”

DOKTOR MUAYENESİ ŞART
Disparoni genellikle cinsel hayata yeni başlandığı dönemde ortaya çıkıyor. Doktora başvuran kadınlar da genellikle bu gruptan oluşuyor. Bunun nedeni ise bu dönemde vajinalarında darlık ya da organik bir bozukluk olabileceği endişesini taşımaları. Ancak bu sorunun altında genellikle kızlık zarındaki bir sorun ya da psikolojik nedenler yatıyor.

Prof. Dr. Fuat Demirkıran, muayene sonucunda genital organlarında organik bir sorun olmadığı tespit edilen kadınların bu şikayetleri nedeniyle bir daha jinekologa başvurma gereği hissetmediklerini belirterek, “Oysa ileriki yıllarda bu sorunun altında pek çok sağlık sorunu yatabiliyor. Dolayısıyla cinsel ilişkide ağrı geliştiğinde kadınların doktora başvurmaları, sağlıklı bir yaşam sürmeleri açısından büyük önem taşıyor” uyarısında bulunuyor.

Peki disparoni hangi sorunlara işaret ediyor?
Prof. Dr. Fuat Demirkıran, disparoninin bir semptom, yani bir hastalığın belirtisi olarak geliştiğine dikkat çekiyor. Cinsel ilişkide ağrı yakınmalarında öncelikle genital bölgede anatomik bir bozukluk ya da enfeksiyon olup olmadığı araştırılıyor. Yapılan muayenede her iki soruna yönelik bulgu tespit edilemezse bu kez yumurtalık kisti, endometriozis ya da yumurtalık tümörü gibi ciddi sorunların varlığına yönelik incelemeler yapılıyor.

Çünkü endometriozis ve yumurtalık kistleri cinsel ilişkide ağrıya en sık yol açan nedenleri oluşturuyor. Öyle ki endometriozis hastalarının yüzde 70”i cinsel ilişki sırasında ağrıdan yakınıyor. Bunun yanı sıra kanser tedavisinde özellikle pelvik bölgeye uygulanan cerrahi yöntem ve radyasyon terapisi de cinsel ilişkide ağrıya yol açıyor. Bu nedenle disparoni şikayetiyle doktora en sık başvuran bir diğer grubu da kanser hastaları oluşturuyor.

NEDENE YÖNELİK TEDAVİ
Prof. Dr. Fuat Demirkıran kimi vakalarda medikal tedavinin yeterli geldiğini, kimilerinde ise cerrahi yönteme başvurmak gerektiğini söyleyerek bu tedavi yöntemlerini şöyle sıralıyor:
“Örneğin, sorun enfeksiyondan kaynaklanıyorsa antibiyotik tedavisi yeterli gelebiliyor. Eğer cinsel ilişkide oluşan ağrının nedeni yumurtalık kistleri, tümörleri, endometriozis veya miyom olarak düşünülüyorsa genellikle laparoskopik olmak üzere cerrahi yöntem ile sorun giderilebilir.

Endometriozisin medikal tedavisi de vardır. Ancak disparoni nedeniyle operasyona ra verilirken disparoninin diğer nedenleri araştırılmalıdır. Çünkü her over kisti veya yukarda sayılan diğer sorunlar disparoniye neden olmaz. Kızlık zarı cinsel ilişki sırasında yırtılmayacak kadar kalınsa, basit bir cerrahi yöntemle hemen kesilerek sorun ortadan kaldırılıyor”

Bazı disparoni vakaları kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile psikiyatristin ortak çalışmasını gerekli kılıyor. Çünkü cinsel ilişkide oluşan ağrının kaynağında aslında çoğunlukla psikolojik etkenler yatıyor. Cinsel ilişki, kadında çok büyük bir acı yarattığı gibi cinsel yaşamla ilgili mitler, ileride gelişebilecek disparoninin en önemli nedenini oluşturuyor. Psikolojik nedenli disparonilerde sadece sorunu olan kadını tedaviye almak yeterli gelmiyor, eşin de terapiye katılımı gerekiyor. Terapi süresi ise sorunun altında yatan faktörlere bağlı olarak değişiyor. Günümüzde uygulanan psikoterapi yöntemleriyle disparoni sorun olmaktan çıkıyor.

NELER YOL AÇIYOR?
* Vajinal bölgede ya da rahimde gelişen enfeksiyonlor. Örneğin herpes simpleks enfeksiyonu (genital uçuk) ya da vajinit.
* Vajinada, rahimde veya yumurtalıkta gelişen kitle ve tümörler.
* Vajinada yabancı cisimlere karşı oluşan alerjiler.
* Endimotriozis (iç genital bölgedeki organlarda oluşan yapışıklıklar.)
* Yeterince hazır olunmadan ilişkiye girme ve buna bağlı vajinada oluşan tahriş.
* Menopoz döneminde vajinada oluşan kuruluk.
* Kızlık zarıyla ilgili sorunlar. Örneğin kızlık zarının yapısal olarak sert olması.
* Ender olarak görülse de doğumsal vajina kusurları.
* Psikolojik sorunlar.

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Cinsellikle İlgili Sorular 3 Yaşında Başlıyor Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 24 May sponsorlu bağlantılar



259 Cinsellikle İlgili Sorular 3 Yaşında Başlıyor

Çocukları azarlamadan, doğru yanıt verin.

- Acıbadem Hastanesi Kadıköy”de görev yapan pedagoji uzmanları Ayşegül Salgın ve Zehra Yılmaz, çocukların cinsellikle ilgili merak nedeniyle kesinlikle azarlanmamaları gerektiğini söylüyorlar. Uzmanlar “ayıp, günah” diyerek azarlamanın, çocuğun gelecekteki cinsel yaşamını da olumsuz etkileyeceğine dikkat çekiyorlar.

Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan araştırmalar, ortaokul ve lise düzeyindeki gençlerin cinsellikle ilgili sağlıklı bilgilere sahip olmadıklarını, bundan kaynaklanan ciddi sorunlar yaşadıklarını gösteriyor. Uzmanlar gençlerin yaşadıkları sorunlarda ailenin çocukluk döneminde cinsellikle ilgili sağlıklı bilgi vermemesinin de etkili rol oynadığına dikkat çekiyorlar.

Acıbadem Hastanesi Kadıköy”de görev yapan pedagoji uzmanları Ayşegül Salgın ve Zehra Yılmaz, çevresini ve dış dünyayı tanımaya çalışan çocukların özellikle 3 yaş civarında anne ve babalarına hemen her konuda soru sormaya başladıklarına dikkat çekiyorlar. Bu sorulardan cinsel içerikli olanlara verilecek yanıtların pek çok anne ve babayı zorladığını vurgulayan pedagoji uzmanı Ayşegül Salgın, “Bu durum ebeveynlerin cinsellikle ilgili tutumlarıyla ilgili olabiliyor. Ama, son derece açık ve rahat oldukları düşünülen anne-babalar bile böyle bir durumla karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını, neyi, nasıl anlatacaklarını bilemeyebiliyorlar” diyor.

ÇOCUKLAR MERAK EDER
Çocuğun cinsel içerikli sorularının temelinde cinsel duygular değil, onun üremeye yani bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerine dair meraklarının yattığını hatırlatan pedagog Zehra Yılmaz ise bunun çocuğun uzaya, gezegenlere ya da hayvanların yaşayışlarına olan meraklarından farklı olmadığını vurguluyor. Anne-babanın cinsel içerikli sorular karşısında yaşadıkları gerginliğin, bu farkı bilmemekten ve çocuğun cinsellik anlayışını yetişkin anlayışıyla karıştırmaktan kaynaklandığını belirten pedagog Ayşegül Salgın, şöyle konuşuyor:

“Ülkemizde çoğu ailede cinselliği çağrıştıran sorular ve bu konudaki konuşmalar yasaktır, ayıptır. Çocuk herhangi bir soru sorduğunda ya azarlanır, ya da anne-baba bu soruyu nasıl yanıtlayacaklarını bilemedikleri için konu bir şekilde kapatılır. Sonuçta merakı giderilmeyen çocuk sorusunun cevabını aramaya devam edecektir ve bu konuyu yeterince bilmeyen birilerinden yalan yanlış bir şeyler de öğrenebilir.”

ÇOCUĞU AZARLAMAYIN
Çocukların aileleri tarafından sağlıklı bir biçimde bilgilendirilmesi uzmanlara göre çok önemli. Eğer anne ya da baba çocuğu cinsellikle ilgili bir soru nedeniyle azarlarsa çocuğun suçluluk hissetmesi, cinselliğin, ayıp,günah veya pis bir şey olduğunu düşünmesi kaçınılmaz hale geliyor. Bu düşüncelerin çocuğun ileriki cinsel yaşamını olumsuz yönde etkileyebileceğini söyleyen pedagog Zehra Yılmaz, verilmesi gereken eğitimin sınırlarını şöyle çiziyor:

“Çocuklara cinsel eğitim verilirken öncelikle çocuğun bilişsel gelişim düzeyi dikkate alınmalıdır. Çocuk soru sorduğunda doğru, açıklayıcı ve anlayabileceği şekilde cevap verilmelidir. Cevaplar çocuğun merakını gidermeli ve doyurucu olmalıdır. Fazla ayrıntılı bilgi vermek çocuğun kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Susmak,konuyu değiştirmek ya da azarlamak tercih edilmemelidir.

Çocuğa cinsel bilgiler vermenin en uygun zamanı, onun bu konularda soru sormaya başladığı dönemlerdir. Bu tür sorular bireysel farklılıklar olmakla beraber, genellikle 3 yaş civarında sorulmaya başlanır. İlk sorular genellikle kendi bedeni, annenin bedeni ya da bir kardeşin dünyaya gelişi ile ilgilidir. 2-3 yaşlarında cinsiyet farkıyla ilgili sorular, 3-4 yaşlarında doğumla ilgili sorular başlar. Cinsel ilgiler bazen 7-8 yaşları ile buluğ arasında diner. Cinsel olgunlaşmayla fizik işaretlerin belirmesi ve genital bezlerin üretime başlamaları ile yeniden canlanır.”

ERGENLİK DÖNEMİNE DİKKAT
Çocukluk dönemlerinde gerekli desteği görmedikleri, sorularına yanıt bulamadıkları için de ailelerine başvurmuyorlar. Ailesinden cinsellikle ilgili yeterli bilgi alamayan çocuklar ergenlik döneminde ciddi zorluklar yaşıyorlar. Çocukluk dönemlerinde de gerekli desteği görmedikleri, sorularına yanıt bulamadıkları için de ailelerine başvurmuyorlar. Acıbadem Hastanesi Kadıköy pedagoji uzmanları çocukların bedenlerini tanırken cinsel organlarını da dokunarak tanımaya çalıştıklarını belirterek ailelere şu önerilerde bulunuyorlar:

“Ailelerin genellikle bu durumdan rahatsız oldukları, azarlama, engelleme yolunu tercih ettikleri görülmektedir. Oysa bu davranış doğal, normal bir davranıştır, sağlıklıdır. Çocuğun bedenini tanımaya çalışmasının bir parçasıdır. Cinsel eğitimin amacı yalnızca çocuğun bazı sosyal kurallara uymasını sağlamak değil, insanın serbestçe gelişimini ve kendinde bulunan cinsel güçleri olabildiğince düzenlemesini, bunları bilinçli olarak elinde tutmasını,kendisinin ve başkalarının mutluluğu (özellikle eş ve çocuklar) için bunlardan yararlanmasını sağlamaktır.”

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Erkeklerin hormonları ilişkinizi nasıl etkiliyor? Yazısı 2010 İlişki kategorisi altında | yorum yok 28 May sponsorlu bağlantılar



Erkeklerin hormonları ilişkinizi nasıl etkiliyor?

Regl ağrılarımız, yersiz, hatta çoğu zaman nedensiz kaprislerimiz, hızla alıp verdiğimiz kilolar, kararsızlıklarımız ya da değişken ruh hallerimiz… Kadın dünyasında hormonların neden olduğu gelgitleri açıklamak oldukça kolay. Peki ya erkekler? Hormonlardan nasıl etkileniyorlar dersiniz? Bu konuda merak edilen 10 soruyu uzmanlara sorduk.

1. Erkeklere özgü hormonlar birden fazla mıdır?
Evet… En tanınanı ve etkin olanı ise testosterondur. Bu hormon; adını aldığı üzere testislerden salgılanır. Androjenler, ergenlik döneminde erkeklerin seksüel karakterini (penis büyüklüğü, ereksiyon, boşalma, ses kalınlığı, kasların gelişimi vb.) oluşturduğu gibi psikolojik yapılarında da belirleyici araçtır. Erkeklerin yetişkinliklerinde salgıladıkları testosteron oranı tüm seksüel özelliklerinin devamlılığını sağlar. Ancak zaman içinde seksüel özelliklerde belirgin rol oynayan androjenlerde azalma ve libidoda düşüş meydana gelebilir. Androjenler, kas sisteminin oluşması ve güçlenmesi için de hayati önem taşırlar. Bunun yanı sıra kadınlık hormonu östrojenin de belli oranda salgılanmasını sağlarlar.

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Cinsel Görevden Kaçma – İslamda Cinsellik Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 24 May sponsorlu bağlantılar



155 Cinsel Görevden Kaçma – İslamda Cinsellik

Kadının cinselliğinden yararlanmak kocanın hakkı olduğu gibi, erkeğin cinselliğinden yararlanmak da kadının hakkıdır. Erkek de bu hakka riayet etmediği takdirde günahkar olmuş olur.

Cenab-ı Hak buyuruyor:

“Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları bir derece daha fazladır.”
(Bakara Suresi : 228)

Bu ayette bahsedilen bir derece, cinsellik konusunda değildir. Cinsellik konusunda erkek-kadın eşittir. Erkeğin bir derece daha haklı olduğu konu onun kadını gözetmesi, malını koruması, onu idare etmesi, ailenin yükünü çekmesi açısındandır.

Allah Resulu buyuruyor:

“Kadın kocasının izni olmadan (farz oruç dışında) oruç tutar da orucu sebebiyle kocasının arzularını karşılamaktan kaçınırsa Allah ona üç haram işin günahını yükler.”

“Kişi cinsel ilişkide karısını çağırdığı zaman karısı ocak başında yemek pişiriyorsa da kocasının davet cevap versin.”

“Kişi karısını yatağa çağırdığı zaman (bir özrü olmadan) kadın gelmekten kaçınır, kocası da bu sebeple ona kırgın olarak gecelerse, melekler sabaha kadar o kadına lanet ederler.”

“Size cennetlik kadınları tanıtayım mı? Onlar bir hata ettikleri veya kocaları tarafından bir haksızlığz uğratıldıkları zaman kocalarına karşı: “Seni hoşnud etmedikçe uyumayacağım diyebilen kocalarına düşkün kadınlardır.”

“Kadın ocak başında olsa bile kocasının davetine icap etmelidir.”

Aynı şekilde kocanın cinselliğinden yararlanmakda kadını hakkıdır. Bu hakkını almasına yardımcı olmak da kocasının görevidir. Kocanın bu görevini yapmaması, onu suçlu ve günahkar yapar. (3) Hatta koca cinsel görevini yapamadığı zaman kadın mahkemeye başvurup boşanabilinir. bu hak erkeğe de verilmiştir.

Ancak cinsel hakka riayette kadın ile erkek arasında iki fark vardır:

1. Erkek, cinsel hakkını kadından hemen isteyebilirken, kadın bu hakkını hemen isteyememektedir. Erkek, azami dört ayda bir kadının cinsel hakkını vermek zorundadır.

2. Erkek, cinsel hakkını kadından bizzat isterken, kadın ancak mahkeme yoluyla isteyebilmektedir. Hastalık gibi önemli bir mazereti olmaksızın, sırf zarar ve eza vermek amacıyla karısı ile cinsel münasebette bulunmayan erkek hakkında karısı dava açabilir. Kaynaklar:
1) Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN
2) Mürşit, Turan Yazılım
3) Tefsir-i Kurtubi 3/124
4) Tarikat-i Muhammediyye, İmam-ı Birgivi, Demir Yayınları, 1996, s.460

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Cinsellik bazen neden istenmez? Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 28 May sponsorlu bağlantılar



Cinsellik bazen neden istenmez?

Eşinizle yatağa sadece uyumak için giriyor ya da sevgi sözcükleri yerine sessizliği yatağa taşıyorsanız, cinsel hayatınızdaki problemler ilişkinizi ele geçirmiş demektir. İlişkiniz serbest bırakmakta geç kalmamalı ve bir an önce cinselliğinizi özgürlüğe kavuşturmalısınız.

İlişkinizin ilk günlerinde yatağa kadar bekleyemez, bir bakışla kendinizi sevgilinizin kollarında bulurdunuz. Şimdilerdeyse cinsellik sadece arada bir yapılması zorunlu bir alışkanlık haline geldi. Bu hikâye size bir yerden tanıdık mı geliyor? O zaman siz de cinsel isteksizlik sorunuyla karşı karşıyasınız demektir. Uzun süreli ilişkilerin en büyük sorunlarından biri olan cinsel isteksizliğin birçok nedeni olabilir. Önemli olan, bu nedenleri bulmak ve sorunu çok geç olmadan ortadan kaldırmaktır.

KADINLAR NEDEN CİNSELLİKTEN KAÇAR?

Cinsel isteğin olması, hem kadında hem de erkekte bazı faktörlere bağlıdır. Bunlar; biyolojik içgüdü, kişinin kendini seksi bulması, yeterli benlik saygısı, çekici bulunan bir partnerin varlığı ve partnerle cinsellik dışındaki alanlarda da iyi ilişkidir. Ayrıca cinsellikle ilgili daha önce olumlu deneyimler yaşamış olmak da çok önemlidir. Medical Park Göztepe Hastanesi’nden Psikiyatrist Dr. Hülya Soylu bunun birçok sebebi olduğunu belirtiyor.

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Penisim Büyük Küçültmek için Ne Yapmalıyım? Yazısı 2010 Penis ( erkek cinsel organı ) kategorisi altında | yorum yok 30 May sponsorlu bağlantılar



haydar hocam penisim çok büyük küçültmek için ne yapmalıyım?

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Kadınlar için 16 cinsel öneri Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 1 Haz sponsorlu bağlantılar



Kadınlar için 16 cinsel öneri-1

Dışarı çıktığınızda iç çamaşırı giymeyin ve bunu eşinizin kulağına fısıldayın, bir an önce eve gitmek için can atacağına emin olabilirsiniz.

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Kadınların cinsel fantezileri sınır tanımıyor Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 1 Haz sponsorlu bağlantılar



Kadınların cinsel fantezileri sınır tanımıyor

Uzmanlar, fantezileri cinsel yaşamı renklendiren, kişiye özel kılan, değişkenlik kazandıran yaratıcı motifler olarak tanımlıyorlar.

Fantezisi olmayanın cinselliği kısa sürüyor. Cinsellik potansiyelinizin artması için düş gücünüze sansür koymayın.

• Cinsel fantezilerin var olabilmesi ve zenginliği kaçınılmaz olarak cinsel
tabularla ters düşüyor.

Cinsel tabular ne kadar azsa haz alabilecek şeyler de o kadar artıyor.

• Değişik çağlarda, değişik toplumlarda hep bir takım yasaklarla çevrilen kadın
cinselliğinde fantezilerden duyulabilecek haz ile suçluluk duyguları at başı gidiyor.

• Kadınlar sadece cinsel davranışlardan değil, fantezilerinden bile suçluluk duyuyorlar. Hatta, cinsel fantezileri varsa bunların “cinsel sapkınlık” olup olmadığını merak ediyorlar, kendilerini suçluyorlar.

• Uzmanlar, fantezileri cinsel yaşamı renklendiren, kişiye özel kılan, değişkenlik
kazandıran yaratıcı motifler olarak tanımlıyorlar. Fantezilerin sürekli bir partneri
olan veya olmayan kadınların cinsel yaşamını monotonluktan, sıradanlıktan
uzaklaştırıp, zenginleştirdiğine dikkat çekiyorlar.

• Cinsel fantezinin içeriği ne olursa olsun kimseye zararı yok. Kurulan fanteziyi gerçekten yaşamak istemek de gerekmiyor.

• Cinsel fanteziler kişiye özel ve her zaman cinsel eşle paylaşmak gerekmiyor. Bazı
kadınlar, cinsel fantezileri bir ihanet gibi yaşarken, bazı kadınlar da eşlerinin
cinsel fantezilerini bir dışlanma olarak yaşayabiliyorlar.

Kadınların ilginç fantezileri

İngiliz yazar kitabında gerçek hayattan alınan kadın fantezilerini yazdı. İşte kadınların şaşırtan fantezileri. Herkes hayal kurar, herkesin düşgücü vardır. Cinsel fantezilerde buna dahil. Ama en çok cinsel fanteziler gizlenir, açıklanmaz. Özellikle de kadınlar fantezilerini çok fazla paylaşma yanlısı değildir. Sadece yakın kız arkadaşlarıyla paylaşırlar cinsel fantezilerini… Kocalarına ya da sevgililerine “fantezilerini” anlatmaya korkarlar.

Nancy Friday’in “fantezi” kitabı “Fanteziler, cinsiyetin gelişimi olarak düşünülmelidir. Bence kadınlardaki cinsel bilgi potansiyeli, bu gizli tehdit ve güçlü rakip en çok erkekleri rahatsız ediyor”. Ünlü yazar Nancy Friday büyük ilgi gören “Benim Gizli Bahçem” adlı kitabının önsözünde böyle diyor.

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Cinsel arzunun bittiği nokta: Aseksüalizm Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 1 Haz sponsorlu bağlantılar



Cinsel arzunun bittiği nokta: Aseksüalizm-1

Cinsel yaşamdan izole bir hayatın altında; eşcinsellik,odipal çatışmalar, bağlanma sorunları, takıntılı kişilik yapısı, cinsel fobiler, gebelik korkusu, yaş veya çekicilikle ilgili endişeler, bazı psikiyatrik hastalıklar, yakınlaşma sorunları katı dini ve ahlaki inançlar yatabilir.
PROF. DR. DOĞAN ŞAHİN:
Aseksüel gruplar var. Onlar aseksüalitenin felsefi bir tercih olduğunu ileri sürerler. Oysa arzularımız felsefi tercihlerimize göre değil, yetişme koşullarımıza göre belirlenir. Sonradan arzularımıza uygun felsefi, ideolojik fikirler geliştiririz

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Cinsel mutluluğu ne örseler? Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 1 Haz sponsorlu bağlantılar



Cinsel mutluluğu ne örseler?-1

Sigara,içki ve stres…Bunlar yalnızca sağlığı bozmakla kalmıyor, cinsel hayatı da öldürüyor. Sağlıklı bir cinsel hayat için önce kötü alışkanlıklardan kurtulmak lazım.

Sigara zaman zaman erotizm nesnesi olarak kullanılsa da cinsel yaşam açısından hiç de olumlu değil. Kötü kokusu bir yana, sigara dumanındaki birçok kimyasal madde damarlarda kasılmaya ve kan akımının azalmasına neden olur.

• Kan akımı bozulan cinsel organlar daha az duyarlı hale gelir. Aynı şekilde sigara içen erkeklerin sperm kalitelerinin bozulduğu ve seks isteklerinin azaldığı da araştırılıp kanıtlanmıştır.

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Kapalı vajina sorunu tarih oluyor Yazısı 2010 vajina ( kadın cinsel organı ) kategorisi altında | yorum yok 2 Haz sponsorlu bağlantılar



 Kapalı vajina sorunu tarih oluyor

Genç kızların baba evine bile gönderilmesine yol açan “kapalı vajina” sorunundan artık kurtulmak mümkün.
Anne karnındaki kız bebeğin embriyonik gelişimi sırasında oluşmayan ve geçmişte evlendirilen genç kızların baba evine bile gönderilmesine ya da “koca karı yöntemi” diye tabir edilen ilaçlar ya da muskalarla çözüm bulunmaya çalışılan “kapalı vajina” sorununun artık küçük bir cerrahi operasyonla kabus olmaktan çıktığı bildirildi.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınlık organlarının, çoğunlukla doğuştan gelen ve nedeni henüz belli olmayan yapısal bozukluklarının aynı zamanda işlevsel sorunlara da yol açtığını söyledi.

Kadınlık organlarındaki doğumsal yapı bozuklukların görülme sıklığıyla ilgili detaylı istatistiki veriler bulunmadığını, ancak kadınların yaklaşık yüzde 5-6´sında görüldüğünün tahmin edildiğini belirten Çetin, son yıllarda yaygın olarak rastlanılan vajina yokluğunun gelişen tıp imkanları sayesinde artık kabus olmaktan çıktığını ifade etti.

Cinsel ilişkiyi engelleyen bir sorun

Her bin kadından birinde görüldüğü tahmin edilen vajina yokluğunun, cinsel ilişkiye girmeyi engellediğine dikkati çeken Prof. Dr. Çetin, şunları söyledi:

“Yıllar önce bu tür hastalar evlendirildiklerinde cinsel ilişkiye girilemediği için eşleri tarafından baba evlerine gönderilirlerdi. Bir sağlık sorunu olmanın yanı sıra toplumsal yaralar da açan bu durum artık küçük bir cerrahi operasyonla gideriliyor. Eskiden hiç yapılmayan bu tür operasyonları artık laparoskopik yöntemlerle de gerçekleştirmek mümkün.

Son yıllarda standart yöntemin aksine laparoskopik yöntemi tercih ediyoruz. Bu yöntemde, karın duvarında 3 tane kesi açıyoruz. Özel olarak geliştirdiğimiz alet sistemini kullanarak, oluşmamış vajina dokusunun bir haftada normal vajina uzunluğuna getirilmesini sağlıyoruz.”

Prof. Dr. Çetin, bu operasyonda, vajinasını oluşturdukları hastaların sadece cinsel ilişkiye girebildiklerini, ancak çocuk sahibi olmadıklarını belirterek, “Çünkü, doğuştan vajinası olmayan kadınların uterusları (rahim) da olmuyor. Bu durumdaki hastalar adet kanamaları görmediklerinde hekime başvurunca bu anomaliyi fark edebiliyorlar” diye konuştu.

Küçük bir cerrahi operasyonla vajinası oluşturulan hastaların yumurtalıklarının bulunabildiğini, bu durumdaki hastaların anne olabileceklerini anlatan Çetin, şöyle devam etti:

“Ancak, bu hastaların normal yolla hamile kalmaları mümkün değil. Yumurtaları varsa, bu yumurtalar alınmak suretiyle taşıyıcı anne kanalıyla çocuk sahibi olabiliyorlar. Ancak, Türkiye´de yasalar izin vermediği için yurt dışına giden çok sayıda hastamız var.”

Çetin, Türkiye´de tıp alanındaki gelişmelerin Avrupa ülkelerinden geri kalmadığını, bu nedenle sağlıkta yurt dışına döviz kaptırmayı da doğru bulmadıklarını belirterek, “Ancak, elbette taşıyıcı anneliğe Türkiye´de yasalarımızın izin vermesi için bunun öncelikle altyapısını oluşturmak gerekir” diye konuştu.

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

  • Vajinit Hakkında
    Vajinadan olağan dışı 1 akıntı, Kaşıntı , Cinsel ilişki sırasında acı duymak veya Vajinal kanama olu...
  • Vajinit
    Vajinit genellikle bir enfeksiyonun neden olduğu iltihaplanmadır. Vajinit başka nedenlerle ortaya çı...
[ ... ]

Cinsellikte:Kadın ne ister? Erkek ne ister? Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 1 Haz sponsorlu bağlantılar



Cinsellikte:Kadın ne ister? Erkek ne ister?-1

Hemen hepimizin aklına ‘9.5 Hafta’ adlı filmde Kim Basinger ile Mickey Rourke’nin vücutlarının üzerlerine döktükleri bal ve sütlü sahnenin geldiğine kuşkum yok. Ama imrenerek izlediğimiz bu sahnede bazı sevimsiz gerçeklere yer verilmediğinin de farkındayız elbette.
• Örneğin, balın vücuda yapışması, kaşıntıya yol açması, istemediğimiz bölgelere akması ve kiyafetlerde leke bırakması gibi! Bizce besinlerin yeri vücudumuz değil, tabaklar olmalı. Ayrıca partnerimizin cildinin baldan bin kat daha tatlı olduğuna da bahse girebiliriz!

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Erkekte cinsel gücü ölçmek Yazısı 2010 Cinsel Sağlık, Erkek Sağlığı kategorisi altında | yorum yok 4 Haz sponsorlu bağlantılar



 Erkekte cinsel gücü ölçmek
 Erkekte cinsel gücü ölçmek

Cinsel gücünüzü ölçtürünCinselliğiniz de testosteronunuzu ölçtürerek işe başlayabilirsiniz.

Ancak unutmayın cinsel gücünüzü sadece erkeklik hormonu belirlemez.

Her şey bir sabah saat 08.00 ile 10.00 arasında vereceğiniz kanla ortaya çıkacak. Doç. Uğur Yılmaz, “Testosteronunuzu ölçtürerek işe başlayabilirsiniz. Ancak unutmayın; cinsel gücünüzü yalnızca erkeklik hormonu belirlemez” diyor…

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Cinsel İşlev Merkezi Direktörü Doç. Dr. Uğur Yılmaz soruları yanıtladı:

Yüksek testosteron erkekler için bir sorun mudur?
Eğer aşırı derecede yüksekse, bu bir hastalığın belirtisi olabilir ve araştırılması gerekir. Örneğin; böbrek üstü bezlerinde bir sorun olabilir veya testis tümörü oluşmuş olabilir. Bunun dışında, testosteronun yüksek olması erkekler için bir sorun değildir.

Testosteron seviyemizi herhangi bir laboratuvarda ölçtürebilir miyiz? Düşükse, ilaç almak çözüm müdür?
Elbette ölçtürebilirsiniz. Sabah aç karnına gitmenizi öneririm. Özellikle saat 08.00-10.00 arasında ölçüm yaptırmanız gerekir. Bu saatler testosteronun en yüksek olduğu saatlerdir, daha sonra düşer. Düşük çıkması halinde kendi başınıza ilaç almanız tehlikeli olabilir, lütfen bunu denemeyin. Değerleriniz düşükse mutlaka bir üroloğa başvurun.

30 yaşındayım. Düzenli spor yapıyorum. Vücudum son derece fit ancak cinsellikten son dönemde soğudum. İlaç kullandığım halde çok etkili olmadı. Testosteron seviyemi ölçtüreyim mi?
Cinsel isteğin azalmasında tek etken testosteronun düşüklüğü değildir. Cinsel isteği azaltan diğer sebeplerin de araştırılması gerekir. Cinsel istek anlayışınızı değiştirmeniz gerekebilir.

EVLENDİM ÇOK DEĞİŞTİM

40 yaşındayım. 2 yıl önce bekarken, cinsellikten çok hoşlanıyordum. Şu anda seks çekici gelmiyor. Sizce bunun testosteronla ilgisi olabilir mi?
Elbette olabilir. İlerleyen yaşla birlikte erkeklerde testosteron seviyesi azalabilir. Evli erkeklerde testosteronun azaldığına dair araştırmalar da var. Eğer öyle bir durum varsa laboratuvar testlerine göre, testosteron replesman tedavisi uygulanabilir. Rastgele testosteron tedavisi yanlıştır.

Doktora gittim testosteron seviyem düşük çıktı. Sizce viagra bana iyi gelir mi?
Viagra ile testesteron arasında bir ilişki yoktur. Testosteron seviyeniz düşükse bu tür ilaçların çok etkisi olmaz. Eğer gerekli ise doktor gözetiminde testosteron tedavisi daha sağlıklı sonuç verir. Bazen testosteron tedavisinin yanında bu tip ilaçlar da kombine uygulanabilir.

İki yıl önce prostat kanseri tedavisi gördüm. Şu an testosteron seviyem çok düşük. Cinsellik konusunda çok istekli değilim. Doktor testosteron tedavisini öneriyor. Ancak çok tereddütlüyüm. Ne yapayım?
Testosteron erkek fizyolojisi için önemli olmasına rağmen, prostat bezinde kanserin gelişiminde de rol alır. Prostat kanseri tespit edilen durumlarda testosteron tedavisi sakıncalı görünüyor. Testosteron seviyesindeki düşüklüğün sebebi kullanılan ilaçlar ise onların değiştirilmesi faydalı olabilir. Bu sıkıntınızı mutlaka doktorunuzla paylaşın. Riskiniz sürüyorsa testosteron tedavisine başlamanız sorun olabilir. Ancak doktorunuz riskin tamamen bittiğini düşünüyorsa, o zaman bu tedaviden yararlanılabilir.

EŞİM AZGIN TEKE GİBİ

Eşim 55 yaşında. İki yıldır başka kadınlar nedeniyle ayrılma noktasına geliyoruz. Sizce andropoza mı girdi? Ondaki kişilik değişiminin testosteronla ilgisi olabilir mi? 50 yaşından sonra birden testosteronu mu yükseldi? Ne yapmalıyım?
50 yaşın üzerinde bir erkekte normalde testosteron seviyesinde bir düşme beklenebilir. Buna ‘ileri yaşta androjen yetersizliği sendromu’ gibi isimler verilir. 50 yaşın üzerindeki eşinizle olan ilişkinizdeki değişimler, psikolojik nedenlerden olabilir. Eşinizin diğer bayanlara olan ilgisi de bundan kaynaklanabilir. Seks terapisti ve aile terapisti ile konuşmanız duruma kalıcı ve yapıcı bir çözüm getirebilir. Bu sorunu yalnızca fizyolojiye bağlamak size daha kolay gelebilir ama bu tür durumlar daha karmaşıktır.

Çok fazla yemek yemediğim halde göbek çevremden kilo alıyorum. Formum bozuldu. Cinsel isteğim azaldı. Düşük testosteronun tüm özelliklerini gösteriyorum. Sizce ilaç tüm bunlara yanıt verebiliyorsa, hemen alıp kullanmaya başlayayım mı?
Kilo vermeniz, egzersiz yapmanız ya da yaşam tarzınızda değişiklikler yapmanız çok daha faydalı olur. Eğer, testosteron seviyesinde ciddi düşme olduğunu düşünüyorsanız, bir endokrin hastalıkları uzmanından yardım almanız yararlı olabilir. Ya da bu kuşkularınızdan kurtulmak için basit bir kan tahlili yaptırın. Kişinin kendi kendine testosteron tedavisi yapmasının, yarardan çok zarar getireceğine inanıyorum. Tedaviye lütfen kendiniz karar vermeyin. Seviyenizde bir sorun varsa, size ürolağa gitmenizi öneririm.

Eşim testosteron jel kullanıyor. Ben bundan etkilenmemek için dokunmaktan kaçınıyorum. Üstüne sürekli tişört giyiyor. Bu jel, bana değen noktalarda kıllanma yapar mı? Sizce benim etkilenmemem için ilaç veya iğne kullansa daha mı iyi mi olur?
Kısa bir süre sonra bu jel emilip kana karışıyor. Aradan birkaç saat geçtikten sonra jel sürülürken kıllanmaya yol açmaz. Bu nedenle daha çok sabahları kullanılmasını öneririz. Ancak yine de kuşkularınız varsa eşiniz, eşinizin doktoru ve siz bir araya gelerek bu konuyu konuşun. Elbette ki tedavi için jel kullanımından başka seçenekler de var. Mesela enjeksiyon tedavisi 3 ayda bir uygulanıyor ve son derece yararlı oluyor. İlaç tedavisi de uygulanabilecek yöntemler arasında yer alıyor.

Kaynak:Sabah

8756496351544292938 2082153851306759989?l=www.ciltvemakyaj Erkekte cinsel gücü ölçmek

 Erkekte cinsel gücü ölçmek

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Gebelikte Cinsellik Bitmemeli Yazısı 2010 Cinsel Sağlık, Gebelik ( Hamilelik ) kategorisi altında | yorum yok 7 Haz sponsorlu bağlantılar



 Gebelikte Cinsellik Bitmemeli

Güzel ve sürekli evlilikler gibi güzel ve uzun süreli bir cinsel ilişkide bir günde oluşmaz. Sabır, deneyim, anlayış ve sevgiyle gelişirler. Ve bu oluşturduğunuz cinsel ilişkinin şekli hamilelikte bedensel ve duygusal değişikliklerden etkilenir. İşte size cinsel ilşkinizi güzel bir şekilde sürdürebilmeniz için bir kaç tavsiye: Bunları uygulayın
İlişkiniz ister sık ister seyrek olsun öbür etmenlerden etkilenmesine izin vermeyin.

Ebeveyn olma duygusunun ilişkiniz üzerinde yaratabileceği gerginliği fark edin ve bu durumun her ikinizinde hissedebileceği cinsel isteğin yoğunluğunu değiştirebileceğini bilin. Her türlü sorunu açıkça konuşun, hiçbir zaman kulak ardı etmeyin.

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Hamilelik sırasında cinsellik Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 4 Haz sponsorlu bağlantılar



Hamilelik sırasında cinsel ilişki kurma halkımız arasında halen utanılacak ve doktora danışılmadan bu konu kapatılıyor. İletişim kopukluğundan çiftler gebelikte seksten uzak durmaları gerektiği mesajını çıkarırlar veya halk arasındaki inançlara göre davranırlar . Halk arasında gebeliğin ilk 16 haftasıda cinsel ilişkinin düşük ile sonuçlanacağı inancı yaygındır. Aşağıda belirtilen şartlar haricinde gebelere cinsel ilişki yasak değildir:

  • Gebelik kesesinin erken açıldığı, suların erken geldiği durumlar cinsel ilişki yasak değildir.
  • Vajinal kanama
  • Önceki gebeliklerde erken doğum tehdidi öyküsü ve şimdiki gebelikte erken doğum tehdidi
  • Partnerin cinsel yolla bulaşan hastalık taşıyıcısı olması
  • Çocuğun eşinin önde olması ve rahim ağzı kanalını kapattığı durumlar
  • Çoğul gebelikte gebeliğin son aylarında
  • Kadın doğum uzmanınızca cinselliğe yasak getirilen diğer durumlar.

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]

Cinsel hayatınız kötü mü yürüyor Yazısı 2010 Cinsel Sağlık kategorisi altında | yorum yok 1 Tem sponsorlu bağlantılar



 Cinsel hayatınız kötü mü yürüyor
 Cinsel hayatınız kötü mü yürüyor

Cinsel hayatınız kötü mü yürüyorCinsel hayatınız gittikçe kötü mü gidiyor? işte size neler yapmanız gerekenleri açıklıyoruz.

CiSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak cinsel yaşantınızda sıkıntı yaşayanlara önerilerde bulundu

Sevişme sırasında çıkardıkları seslerin duyulacağı endişesiyle kendilerini kontrol etmek zorunda kalıyorlar ve cinsellikten keyif alamıyorlar” diye konuştu.

Psk. Gülüm Bacanak, Ülkemiz’de evlerin çoğunun çiftlerin sağlıklı bir cinsellik yaşamaları için uygun olmadığına dikkati çekti.

Bacanak, yeni bina yapımının ve tadilatların arttığı şu günlerde hem evinde tadilat yaptıracaklara hem de Türkiye Müteahhitler Birliği’nin ve inşaat sektörü çalışanlarının dikkatini odaların ses yalıtımına, ebeveyn banyosunu ve ev ergonomisine çekmek istediklerini kaydetti.
Özellikle evde diğer aile büyükleriyle birlikte yaşayan evli çiftler ve çocuklu çiftlerin odalardaki yalıtımın yetersiz olması sebebiyle cinsel yaşamlarında sıkıntı yaşyabildiğini anlatan Psk. Bacanak, “Sevişme sırasında çıkardıkları sesler duyulacak endişesiyle kendilerini konturol etmek zorunda kalıyorlar ve cinsellikten zevk alamıyorlar.

Hatta bu durum zamanla çiftler arasında tartışma ve cinsel sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle Türkiye Müteahhitler Birli?i’nin yeni evlerde ses yalıtımına ve ebeveyn banyosu yapımına özen göstermesi, ülkemizin cinsel sağlığı ve toplumsal huzuru için çok önemli bir meseledir. Ayrıca yasa koyucuların ve diğer yasal mercilerinde İskân Kanunlarında ses yalıtımını ve ebeveyn banyosu yapımını zorunlu kılması gerekir” diye konuştu.

Her yıl yaz aylarında çok sayıda ailenin evlerinde tadilat yaptığını ve inşaat sektörünün canlandığını belirten CİSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evlerde yapılan fiziki değişikliklerde cinsel yaşamın da dikkate alınması gerekiyor. Ergonomi dediğimiz kavram bizim ülkemizde çok fazla bilinmiyor. Ergonomiyi kısaca fiziksel çevrenin insanla uyumunun sağlanması olarak tanımlayabiliriz. Kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığı ve mutluluğu için ergonominin önemi büyüktür.

Evin tasarımı kişilerin ihtiyaçlarına uyun olduğunda hem hayatları daha kolaylaşır hem de aile ve iş hayatındaki verimlilikleri artar. Ev ergonomisi cinsel mutluluğa da katkı sağlar. Cinsel ilişki sırasında kişiler özgür olmalı ve diledikleri gibi kendilerini ifade edebilmelidir, ancak odaların yalıtımı yetersiz olduğunda anne-babaların çıkardığı sesler çocuklar tarafından duyulabilir.

Özellikle küçük yaştaki çocuklar bu sesleri yanlış anlamlandırabilir ve babalarının annelerine kötü bir şey yaptığını düşünerek, babaya karşı öfke duyabilirler. Yine küçük yaşta bu tür sesleri duymak çocukta cinselliğe ilişkin vaktinden önce bir merak ve ilgi gelişmesine neden olabilir.

Mahremiyet insanın özelidir, bir ihtiyaçtır ve bir özgürlüktür. Ebeveynler mahremiyet anlayışını ve utanma duygusunu, küçük yaşlardan itibaren çocuklarına kazandırmalıdır. Çünkü mahremiyet duygusu geliştiren çocukların istismar riski azalırken, sağlıklı cinsel kimlik gelişimleri de hızlanır. Mahremiyet duygusu çocuğu istismarlara karşı koruyan bir
sigortadır.”

Evlerde anne-babaya ait bir ebeveyn banyosunun bulunmasının da önemine dikkat çeken belirten CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe ise, “Bizim toplumumuzda inançlarımız gereği cinsel ilişkiden sonra banyo yapılır, ancak ebeveyn banyosu olmadığında çiftler sıkıntı yaşayabiliyorlar ve eğer ev kalabalıksa banyo yapmamak için cinsel ilişkiye girmekten bile kaçınabiliyorlar.

Özellikle anne-babalarıyla birlikte oturan yeni evli çiftlerde bu duruma sık rastlanıyor. Yeni gelin kayınvalide ve kayınpederden utandığı için eşiyle birlikte olmak istemiyor ve zamanla bu cinsel isteksizliğe dönüşebiliyor. Cinsel isteksizlikle bize başvuran genç çiftlerin çoğunda sorun bundan kaynaklanabiliyor” şeklinde konuştu.

Kaynak:Ensonhaber
3001513201153145165 7664497734646449157?l=hayaticinsaglik.blogspot Cinsel hayatınız kötü mü yürüyor

 Cinsel hayatınız kötü mü yürüyor

Popularity: unranked [?]

sponsorlu bağlantılar

Bu yazılarda ilginizi çekebilir

[ ... ]